Gut Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Gut, herkeste görülebilecek yaygın bir artrit türüdür. Ayak baş parmağı başta olmak üzere bir ya da daha fazla eklemde görülebilir. Aniden ortaya çıkan keskin ağrılarla kendini gösterir. Çoğunluklu gecenin bir zamanı ayak baş parmağının yanma hissiyle kendini gösterir. Bu durumdan etkilenen eklemde şişme, hassaslık ve sıcaklık hissedebilirsiniz. Gut hastalığı belli başlı semptomlarla başladığının işaretini verebilir. Gut hastalığı belirtileri yaşayanların bilinçli olması önem taşır. Ayrıca yaşanan atakları bazı şekillerde de yönetmeniz mümkündür. Gut hastalığının ne olduğunu, belirtilerini, nedenlerini, kimlerde görülebildiğini, teşhisinin nasıl yapıldığını, tedavi yöntemlerini ve daha pek çok sorunun yanıtını yazımızda bulabilirsiniz.

İÇİNDEKİLER
Gut Hastalığı Nedir?
Gut hastalığı eklemlerde ağrı ve şişme gibi belirtilerin baş gösterdiği iltihaplı türden bir artrit olarak tanımlanabilir. Bunun oluşmasındaki başlıca sebep, vücutta biriken ürik asittir[4]. Yani vücudunuzda uzun süreler boyunca yüksek düzeylerde ürik asit birikmesiyle oluşur. Vücut normalde ürik asidi atabilir ancak fazla miktarda ürik asit üretilmesi ya da atılımının yavaşlamasıyla bu asit, eklemlerde iğne biçiminde kristeller oluşturur. Bu durum şiddetli ağrılara ve eklemde iltihaplanmaya sebep olur. Sonuç olarak vücudun fazla ürik asit üretmesi ve bu asidin birikip eklemlerde kristaller halinde toplanmasıyla gelişir[5].

Gut Hastalığı Evreleri Nelerdir?
Gut evreleri olan bir hastalıktır. Evreler asemptomatik, akut, interkritik ve kronik tofüslü olmak üzere dörde ayrılır.
Gut hastalığı evreleri ve detayları şu şekildedir:
- Asemptomatik Gut: Vücutta pürinler parçalandığında ortaya çıkan doğal atığa ürik asit denir. Kanda ürik asit birikmesi, eklemde ürik asit kristallerinin birikmesine neden olur. Pürin hem vücuttaki hücrelerde doğal şekilde bulunur hem de bazı yiyecek içeceklerde yer alır. Örneğin sakatat, geyik eti, hindi, pastırma gibi yiyeceklerde yüksek oranda pürin bileşiği vardır.
Ürik asit normal şartlarda kanda çözünür. Ardından böbrek filtreleme yapar ve idrar yoluyla vücuttan dışarı atılır. Fakat eğer vücut çok fazla ürik asit üretmişse ve böbrekler yeterince etkili çalışıp bu bileşenleri vücuttan atamıyorsa ürik asit kanda oldukça fazla değerlere ulaşabilir. Bu durumun adı hiperürisemidir. Hiperürisemi yaşayan bazı kişiler herhangi bir belirti göstermeyebilir. Diğerleri için ise hiperürisemi, hastalık başlangıcı sayılabilir.
- Akut Gut: Kanda yükselen ürik asit düzeyi dışarı sızma potansiyeli taşır. Eklemin çevresindeki boşluklara ulaştığında ortaya kristaller çıkabilir. Bu durum şiddetli bir ağrı aynı zamanda şişme halini oluşturabilir. Ağrıların beklenmedik biçimde aniden gelmesi gibi durumlar gözlemlenebilir. Ani oluşan ataklar, birkaç günden birkaç haftaya kadar devam edebilir.
İlk atağın yaşanması büyük olasılıkla durumun ilk fark edildiği ya da şüphe duyulduğu zaman aralığında yaşanır. Akut evresinde genellikle iltihap ve ağrının hafifletilmesine yönelik olarak ürik asit düzeyinin yönetilmesini amaçlayan tedavilere başvurulur.
- İnterkritik Gut (Interval Gut): Gut atağını ilk kez yaşadıktan sonra diğer atağa kadar geçen süreçte büyük ihtimalle semptom görülmeyen bir dönem oluşur. Atakların uzun ya da kısa aralıklar geldiği bu evre, interkritik olarak isimlendirilir. Herhangi bir atak yaşanmasa dahi ürik asidin kana ve eklemlere dolmaya devam ettiği görülebilir. Bu aşamada uzmanlar, ileride yaşanacak atakların şiddetini düşürmek üzere ürik asit düşürücü ilaçlar verebilir.
- Kronik Tofüslü Gut: İnterkritik dönemde eğer ürik asit düzeyleri iyi kontrol edilmezse hastalık kronik tofüslü evresine geçebilir. Bu evre gutun en problemli evresidir. Kronik tofüslü gut, cilt tabakasının altında nodül ya da şişlik olarak kendini gösterebilen tofüslerin birikmesini ifade eder. Tofüs kemiklerde, eklemlerde, kıkırdakta ve cilt altında birikim gösterebilir. Küçük parmak eklemlerindeki tofüsler, fiziksel değişimlerin ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bu noktada hareketlerin sınırlanması gibi durumlar yaratabilir.
Eğer tofüsler kemik ve kıkırdakta oluştuysa eklemlerde hasar oluşumuna sebebiyet verebilir. Enfekte olarak zaman zaman ağrı hissedilmesine yol açabilir. Ek olarak cilt altında birikmiş tofüsler negatif bir görüntü oluşturabilir. Kronik tofüslü evresinde ağrılı eklemlerin yanı sıra böbrek taşı sorunları da meydana gelebilir. 4. evreye geçiş, çeşitli tedavilerle ulaşılamadan engellenebilir. Eğer bu evreye gelindiyse düzenli olarak ürik asit düşürücü ilaçların kullanımı gerekir. Uygun tedaviler komplikasyon risklerini azaltmak, görünür tofüsleri yok etmek gibi etkiler doğurabilir[6].

Gut Hastalığının Zararları Nelerdir?
Gut hastalığı zararları vücudu olumsuz etkileyen komplikasyonlara neden olabilir. Oluşabilecek ciddi rahatsızlıklar arasında şunlar bulunur:
Gutun tekrarlaması: Bazı insanlar hastalık semptomlarını yaşamaktan kurtulabilir. Bazıları yılda birkaç kez atak yaşamaya devam edebilir. Önerilen ilaçlar sayesinde atakların engellenmesine yardım edilebilir. Ancak tedavi edilmediği durumlarda eklemlerin aşınması ve hasar görmesi durumlarına yol açabilir.
İleri düzey gut: Gut, tedavi edilmezse tofüslerde ürik asit birikimi durumu oluşabilir. Tofüsün oluşabileceği uzuvlar arasında ayak, dirsek, el, parmak, ayak bilekleri, aşil tendonları yer alır. Tofüsler atakların yaşandığı sırada şişme ve hassaslaşma etkisi gösterebilir.
Böbrek taşı: Gut hastalarının idrar yollarında ürik asit birikme riski bulunur. Biriken kristaller böbrek taşına neden olabilir. Bu olasılığı azaltmak adına doktorun tavsiye ettiği ilaçlar kullanılmalıdır[1].
Gut Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Gut hastalığı belirtileri çoğunluklar ani bir şekilde görülür, geceleri meydana çıkar. Gut hastalığı ve belirtileri aşağıdaki gibidir:
Gut, ilerlemeyi sürdürüyorsa eklem hareketleri kısıtlanabilir. Eklemlerin artık eskisi gibi hareket etmememesi de önemli semptomlardan biridir[1].
Genellikle ayak baş parmağını etkileyen gut, farklı eklemlerde de görülebilir. Diz, dirsek, ayak bilekleri, parmaklar gibi eklem kısımlarında yoğun bir eklem ağrısı hissedilmesi, hastalık belirleyici semptomlar arasındadır. Ağrının başlamasından sonraki 4-12 saat içerisinde bu ağrı en şiddetli noktasına ulaşabilir.
Söz konusu eklemlerde şişlik, hassasiyet, kızarıklık, ısınma görülmesi belirtiler arasındadır.
Şiddetli ağrı geçse de birkaç gün daha eklem rahatsızlıkları hissedilmeye devam edilebilir. Bu noktada bir sonraki atağın daha uzun sürmesi ve daha fazla etki alanı yaratması durumları meydana gelebilir.

Gut Hastalığı Kimlerde Olur?
Gut hastalığına yakalanma riski daha yüksek olan kişilerden söz edilebilir. Bu grupta bulunan insanların özellikleri şöyledir:
- Ailede gut hastalığına sahip kişiler bulunanlar: Ailenizde gut varsa sizin de yakalanma riskiniz daha fazla olabilir.
- Ürik asit seviyesi yüksek olanlar
- Menopoza girenler
- Erkekler: Erkekler kadınlara oranla guta daha sık yakalanır.
- Alkol kullananlar
- İleri yaş grubuna dahil olanlar
- Şekerli/gazlı içecek tüketenler
- Fazla kilolular: Eğer kilonuz olması gerekenden fazlaysa vücudunuz gerekenden daha fazla ürik asit üretebilir. Kilolu olmanız böbreklerinizin ürik asidi atmasını zorlaştırır.
- Sağlıksız beslenenler
- Hastalıklar: Tedavi edilmeyen yüksek tansiyon, diyabet, kalp ve böbrek hastalıklarınız gut hastası olma olasılığınızı yükseltir.
- İçeriğinde bol miktarda pürin bulunan gıdalar tüketenler: Örneğin kabuklu deniz ürünleri, kırmızı et, fruktoz ile tatlandırılan içecekler tercih etmek; ürik asit seviyelerinizde artışa neden olur.
- Bazı ilaçları kullananlar: Hipertansiyon kontrolü için kullanılan bazı ilaçlar ya da düşük doz aspirin kullanımı ürik asit düzeyini artırabilir.
- Yakın bir zamanda ameliyat ya da travma geçirenler: Ameliyat veya travma bazı kişiler için atak tetikleyicisi olabilir. Bazı insanlar için aşı yaptırmak da atakların meydana gelmesine neden olabilir[1][5].
Gut Hastalığı Neden Olur?
“Gut hastalığı nasıl olur?” sorusu pek çok kişinin merak ettiği bir meseledir. Gut hastalığı kısaca vücuttaki maddelerden biri olan ürik asidin birikerek eklemlerde iğne gibi kristaller oluşturmasını ifade eder. Fakat ürik asit seviyesi yüksek olan her insanda gut meydana gelmeyebilir. Birçok yiyecek-içecekte ve vücut hücrelerinde bulunan pürinler, parçalanarak üratı ortaya çıkarır. Örneğin “Gut hastalığı et yemekten mi olur?” sorusu da burada devreye girer. Üratın normal gidişatta idrar ile vücuttan atıldığı bilinir. Gereğinden fazla ürik asit oluşmasına rağmen bunun az bir miktarının dışarı atılabilmesi, kanda ürik asit birikimine neden olur. Eklemlerde oluşan kristaller şişme ve ağrı gibi etkiler üretir. Bu durum gut atağı olarak da bilinen iltihaplanmayı oluşturur.
Bilimsel çalışmalara göre genetik ve çevresel bazı faktörlerin kandaki ürik asit birikiminde payı vardır. Gut hastalığının sebepleri şu şekildedir:
- Kronik böbrek hastalığı
- Yüksek tansiyon
- Aşırı kilo ve obezite
- Sedef hastalığı
- Kelley-Seegmiller sendromu
- Düşük doz aspirin kullanımı
- Organ naklini yapılması sürecinde alınan siklosporin
- Niacin alımı[5]
Gut Hastalığı Tanısı ve Teşhisi Nasıl Konulur?
Gut hastalığı semptomları görüldüğü durumlarda bir doktora danışılması önerilir. Uzmanlar fiziksel muayene metotlarını kullanarak gut teşhisini yapabilir. Yaşadığınız belirtilen hakkında size yönlendirilen sorularla beraber etkiyi hissettiğiniz eklemlerin muayenesini gerçekleştirirler. Gut tanısının konulması için doktora danışarak eklemlerinizde hissettiğiniz şişlik, ağrı ve diğer belirtileri eksiz şekilde anlatmanız gerekir. Bu semptomları ilk fark ettiğiniz zamanı belirtmeniz, ne sıklıkla yaşadığınızı bildirmeniz de tanı sürecine yardımcı olabilir[4].
Gut tanısı için kullanılan metotlar şöyledir:
Kan testi: Gut hastalığının teşhis edilebilmesi için başvurulabilen yöntemlerden biri kan testi yapmaktır. Kan testi, kanınızdaki ürik asit miktarını ölçmek için başvurulan bir yöntemdir. Ürik asit seviyesinin yüksek olması çoğunlukla gut habercisidir. Ancak ürik asit düzeyi yüksek olan herkesin de hasta olduğunu söylemek mümkün değildir. Kanda 7,2 mg/dL’nin üzerinde olması yüksek ürik asit miktarını bildirir[8].
Kan testini gut atağından sonra yaptıracaksanız doktorunuz 4 hafta beklemeyi önerebilir. Bunun nedeni ataklardan sonra ürik asit seviyesinin düşüyor olmasındandır. Dolayısıyla atağın üstünden bir süre geçtikten sonra test yaptırmak gelecek atakları yaşama riskleriniz için daha sağlıklı bir karar olabilir.
Röntgen: Röntgen teşhis yöntemlerinden biri sayılsa da çok nadir kullanılır. Fakat kondrokalsinozis gibi benzer durumları elemek için röntgen kullanılabilir. Kondrokalsinozis eklemlerde kalsiyum kristallerinin birikmesi durumudur. Röntgen ek olarak tekrarlayan ve kalıcı hale gelen atakların herhangi bir eklem hasarı oluşturup oluşturmadığını tespit etmede önemli bir araç olarak görülebilir.
Eklem sıvısı testi: Teşhis için eklem sıvısı testine başvurulabilir. Eklem sıvısı, gutu meydana getiren küçük kristalleri barındırıp barındırmadığı yönünden kontrol edilebilir. Ayrıca septik artrit seçeneğini çıkarmak için de enfeksiyon açısından eklem sıvısı testi gerçekleştirilebilir.
Ultrason taraması: Etkilenen eklemi ultrason taramasından geçirmek, kristallerin tespiti için kullanılabilir. Ultrason taraması yöntemi hem basit hem de oldukça güvenli bir yöntemdir. Fiziksel muayene esnasında belli olmayan cildin derininde yer alan kristallerin belirlenmesinde etkili olabilir[7].
Manyetik rezonans görüntüleme (MRI): Doktor gut tanısı koymak için MRI yöntemine başvurabilir[4].

Gut Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?
Gut hastalığı teşhisi sonrası uygun bir tedaviye başlanmalıdır. Gut hastalığı ve tedavisi, doktorla beraber seçeceğiniz bir planlamadır. Hangi tedavi yolunun seçileceğinin ölçütü kişide semptom sıklığına, şiddetine ve bireysel sebeplere bağlı olabilir.
Tedavi için seçilebilecek yöntemler şu şekildedir:
Anti-inflamatuarlar: Gut atağının mümkün olan en çabuk şekilde sonlanması gut hastalarının öncelikli ihtiyaçlarındandır. Bunun için çeşitli anti-inflamatuar ilaçları doktorunuz önerebilir.
- Bunlar arasında naproksen (Aleve) ve ibuprofen’e (Advil, Motrin) benzer daha güçlü ve reçetesiz ilaçlardan, streoid olmayan anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) bulunur. NSAID’ler çoğunlukla kan sulandırıcı kullanmayan 65 yaş altı kişilere yazılır. Sebebi ise NSAID’lerin bağırsak kanaması, ülser gibi durumlara sebebiyet verebilmesidir.
- Kortikosteroidler, iltihabın azalması konusunda etkisi yüksek olsa da fazlaca yan etkisi bulundurur.
- Kolşisin, reçeteli bir iltihap giderici ilaçtır. Bu ilaçlar süreçte duyulan ağrıyı hafifletme etkileri sunabilir. Fakat ishal, kusma, mide bulantısı gibi yan etkiler de yaratabilir. Bu nedenle daha düşük dozlarda alınarak hem etkisi alınabilir hem de daha az yan etki oluşturmasından faydalanılabilir.
Ürik asit düşürücüler: Yıl içerisinde birkaç defa gut atağı geçirenler, tofüsleri olanlar ve eklemlerinde hasar belirlenen için doktorlar ürik asit düşürücü ilaç tedavisine başlamayı önerebilir. Ürik asit düşürücü ilaçlar arasında Allopurinol yer alır. Amerikan Romatoloji Koleji’nin (ACR) 2020 gut yönergelerine göre Allopurinol bütün hastalar için ilk tercihtir. ACR aynı zamanda gut tedavisi için hedefleme yöntemini belirlemeyi önerir. Doktorla belirlenen ortak bir ürik asit seviyesine ulaşana kadar bütün tedaviler sürdürülür. Bu çıta genellikle kandaki ürik asit seviyesinin 6 mg/dL altına düşmesini içerir[9].
Allopurinol kullanması mümkün olmayan hastalar için Febuxostat (Uloric) tavsiye edilebilir. Ancak bunun da kalp kaynaklı ölüm riskinin yüksek olduğunu unutmamak gerekir[10]. Ek olarak Peglotikaz, Probenesid gibi seviye düşürücü ilaçlar vardır[4].
Yaşam tarzı değişimi: Atakları önleme konusuna hayat düzeninde yapılacak bazı değişiklikler etki edebilir. Bu yeme düzenini değiştirme, diyet yapma, kilo verme gibi farklılıklar olabilir[10].
Gut Hastalığı Diyeti Nasıl Yapılır?
Gut hastalığı diyet listesi hazırlamak, bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmez. Ancak kandaki ürik asit düzeylerinin azalmasına katkı sağlayabilir. Gut atakları riskini düşürmek ve eklem hasarı ilerlemesini yavaşlatmak için diyete uyulabilir. Ağrının yönetilmesi için ise mutlaka ilaçlara ihtiyaç vardır.
Gut hastalığı diyeti, pürin içeren yiyeceklerden kaçınmak için bir yol gösterici olabilir. Aynı zamanda sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmanızı sağlayarak kilonuzu ideal düzeyde tutmanıza yardım edebilir. Protein fazlalığı, vücutta ürik asit birikimini artırabileceğinden, diyette protein kaynaklarının dikkatli seçilmesi önemlidir. Doğru bir gut diyeti ile asit seviyenizi kontrol edebileceğiniz yiyecekleri tüketmeniz mümkün olur.
Gut hastalığı için diyet listesi örneğini inceleyebilirsiniz:
Kahvaltı
- Az yağlı ya da yağsız süt
- Tam tahıllı şeker içermeyen tahıl gevreği
- 1 su bardağı taze çilek
- Kahve
- Su
Öğle yemeği
- Hardallı tam tahıllı ekmek üzerine kızarmış tavuk göğsü (55-60 g)
- Sebzeli karışık yeşil salata (1 yemek kaşığı fındık, balzamik sirke, zeytinyağı sosu)
- Yağsız/az yağlı süt ya da su
Öğleden sonra atıştırması
- 1 su bardağı taze kiraz
- Su
Akşam yemeği
- Kızarmış somon (85-115 g)
- Buharda pişirilmiş veya kızarmış yeşil fasulye
- Yarım ila 1 su bardağı tam tahıllı makarna (üzerine zeytinyağı, limon biberi)
- 1 porsiyon taze kavun
- Az yağlı yoğurt
- Bitki çayı gibi kafeinsiz içecekler
- Su[11]

Gut Hastaları Ne Yemelidir?
Gut hastalığı beslenme önerileri içerisinde düşük pürin içeren besin maddeleri yer alır. Gut hastaları için güvenli sayılan besinler arasında 100 g’da 100 mg’dan az pürin içeren gıdalar sayılabilir. Protein içeren besinler arasından düşük pürinli olanlar tercih edilmeli, özellikle bitkisel protein kaynaklarına yönelinmelidir. Ayrıca “Gut hastalığı yumurta yiyebilir mi?” sorusu oldukça merak edilir. Gut hastalığı yemek listesine aşırıya kaçmayacak miktarda yumurta dahil edilebilir.
Gut hastalığı beslenme listesi için tercih edilebilecek gıdalar şu şekildedir:
- Tam tahıllar
- Sebzeler (kuşkonmaz, ıspanak)
- Meyveler (kiraz, yaban mersini, çilek, vişne)
- Baklagiller
- Fındık
- Az yağlı süt ürünleri
- Yumurta
- Baharatla/otlar
- Yeşil çay
- Bitkisel yağlar (hindistan cevizi, zeytin, kanola, keten)[12][13]
Gut hastalığı yemesi gerekenlere katılan diğer maddelerin detayları da şöyledir:
- C vitamini: C vitamininin ürik asit düzeyini azaltma gibi etkileri bulunabilir. Uzman bir doktora başvurarak 500 mg’lık bir C vitamini takviyesi isteyebilirsiniz. Doktorunuz sizin durumunuzu göz önünde tutarak önerip önermeyeceği hakkında bilgi verecektir.
- Kahve: Bazı bilimsel araştırmalar, kafeinli kahvenin ölçülü içilmesinin gut riskini azaltabileceği gibi etkilerden söz eder. Yine doktorunuza danışarak diğer tıbbi rahatsızlıklarınızı da göz önüne alarak size verdiği tavsiyelere uyabilirsiniz[11].
Gut Hastaları Ne Yememelidir?
Gut hastalığı yenmemesi gerekenler pürin açısından zengin besinlerdir. Ürik asit seviyesinin artmasına neden olan bu yiyecek ve içeceklerin tüketilmemesi gerekir. Gut hastaları, günlük protein ihtiyacını karşılarken yüksek pürin içeren gıdalardan kaçınmalı ve düşük pürinli alternatiflere yönelmelidir. Gut hastalığı yasaklı besinler şöyledir:
- Sakatatlar: Hastalar için sakıncalı yiyeceklerdir. İşkembe, böbrek, karaciğer, beyin gibi organ etlerinin yenmemesi gerekir.
- Av etleri: Yüksek seviyede pürin içeren geyik eti, kaz eti, dana eti yemek iyi gelmez.
- Kırmızı etler: Kuzu eti, pastırma, domuz eti, sığır eti uzak durulması gereken besinlerdendir.
- Bazı deniz mahsülleri: Deniz tarağı, ton balığı, alabalık, mezgit, ringa balığı, midye, morina balığı, karides, hamsi, sardalya, ıstakoz gibi deniz ürünleri gut hastalığı zararlı yiyecekler arasına girer.
- Hindi
- Alkol: Alkol pürin açısından zengin bir içecek değildir. Ancak böbreklerin ürik asidi vücuttan atmasını engelleyerek vücutta tutar. Ürik asit birikimi desteklediği için alkol tüketilmesi önerilmez.
- Şekerli yiyecek/içecek: Meyve şekeri (fruktoz) vücutta ürik aside dönüşebilir. Bu nedenle şeker oranı yüksek olan yiyecek ve içeceklerin gut hastalığını tetiklediği belirtilir.
- Yüksek fruktozlu mısır şurubu: Fruktozun yoğunlaştırılmış bir hali olan bu madde işlenmiş atıştırmalıklarda ve paketlenmiş gıda ürünlerinde yüksek düzeylerde yer alabilir[4].
- Sos/et sosları
- Maya/maya özütü[14]
Gut Hastalığı Geçer mi?
Gut hastalığının bilinen kesin bir tedavi yöntemi yoktur. Ancak ürik asit düzeyini kontrol altında tutmak için doktorunuzla ortak karar verdiğiniz tedavi yöntemlerine başvurabilirsiniz. Önerilen tüm gut hastalığı tedavi yöntemleri, ağrıları azaltmak ve semptomları yönetmek üzerine odaklanır[14].
Gut Hastalığı Kaç Yaşında Başlar?
Gut hastalığı yaş ve cinsiyet gibi faktörlerle ilişkili olarak yorumlanabilir. Gut hastalığına yakalanan erkeklerin oranı kadınlardan daha fazladır. Bunun başlıca sebebi kadınların daha düşük düzeylerde ürik asit miktarına sahip olma eğiliminden kaynaklanır. Fakat menopoza giren bir kadının ürik asit düzeyi, erkeklerin seviyesine yakınlaşabilir. Genele bakıldığında erkeklerin 30 ile 50 yaşları arasında yani daha erken yakalanma ihtimali fazladır. Gut hastalığının görülmesi kadınlarda çoğunlukla menopoz dönemi sonrasıdır[1].
Kaynakça
- 1. https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/gout/symptoms-causes/syc-20372897
- 2. https://tr.wikipedia.org/wiki/Gut
- 3. https://ada.com/conditions/podagra/
- 4. https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/4755-gout
- 5. https://www.niams.nih.gov/health-topics/gout
- 6. https://www.arthritis.org/diseases/more-about/stages-of-gout
- 7. https://www.nhsinform.scot/illnesses-and-conditions/muscle-bone-and-joints/leg-and-foot-problems-and-conditions/gout/
- 8. https://ufhealth.org/conditions-and-treatments/gout
- 9. https://www.arthritis.org/diseases/more-about/gout-treatment-guidelines
- 10. https://www.arthritis.org/diseases/gout
- 11. https://www.mayoclinic.org/healthy-lifestyle/nutrition-and-healthy-eating/in-depth/gout-diet/art-20048524
- 12. https://www.mountelizabeth.com.sg/health-plus/article/gout-diet
- 13. https://www.webmd.com/arthritis/gout-diet-curb-flares
- 14. https://www.webmd.com/arthritis/gout-diet-curb-flares
ÖNE ÇIKANLAR

Gün boyunca enerjik olmanız gereken zamanlarda bile sürekli yorgun ve uykulu hissetmek yaşam kalitenizi olumsuz etkileyebilir. Bu duruma uyuma isteği duymak da eşlik ederse günlük işlerinizi tamamlamakta oldukça zorlanabilirsiniz. Enerji düşüklüğünün bu yansımaları genellikle fiziksel ve zihinsel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanır. Yetersiz uyku, beslenme …

Fitness dünyasında çığır açan ekipmanlardan biri olan kürek makinesi, sağlık ve formda kalma yolculuğunuzda etkili bir müttefik olabilir. Çok yönlü cihazlardan biri olarak bilinen makine, kardiyovasküler dayanıklılığı artırırken aynı zamanda üst ve alt vücut kaslarınızı da güçlendirir. Kürek çekmek, ritmik hareketlerden …

Sosyal destek, sosyal etkileşim ve sosyal bağlantılar bireylerin hem fiziksel hem de mental sağlıklarını destekleyerek uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmelerine katkıda bulunur. Sağlam aile bağları, güçlü topluluk ilişkileri ve aktif sosyal etkileşimler “longevity” olarak bilinen uzun yaşam süresini olumlu yönde …