İlham Veren Başarılarıyla F1 Şampiyonları
Tüm dünyada en çok ilgi gören, yarışlarıyla ve pilotlarıyla efsaneleşen Formula 1 yarışlarının geçmişinin 1900’lü yıllara kadar dayandığını biliyor muydunuz? Genel olarak ‘F1’ adıyla anılan bu büyük spor organizasyonları, ‘açık tekerlekli’ diye tabir edilen tekerleklerin ana gövdenin dışında olduğu tek kişilik araçlarla yapılan otomobil yarışlarıdır. Haydi gelin, geçmişten bugüne F1 şampiyonlarına bir göz atın.

İÇİNDEKİLER
Geçmişten Günümüze Formula 1
Tüm dünyadan sporseverlerin ilgiyle takip ettiği Formula 1 yarışlarının kökeni, modern anlamdaki yarışların başladığı 1950’li yıllardan çok daha önceye; 1900’lü yılların başına dayanır. ‘Grand Prix’ kelimesini içeren ilk araba yarışının 1901 yılında, Fransa’da yapıldığı bilinmektedir[1]. Pek çok kaynakta; Formula 1 için miladın 1950 yılı olduğu kabul edilse de 1901 yılından itibaren yapılan yarışlar ve bu alandaki gelişmeler, Formula 1 yarışların başlamasına öncülük etti. 1904 yılında, otomobil kullanıcılarının çıkarlarını korumak için Fédération Internationale de l’Automobile yani FIA kurulması Formula 1 yarışlarının doğuşunda önemli bir kilometre taşı oldu.
1930’lu yıllarda bir araba yarışı şampiyonası yapmak için fikirler ortaya atılsa da İkinci Dünya Savaşı nedeniyle 1946 yılına dek bu konuda bir adım atılamadı. Formula 1’e adını veren formüller 1946 yılı itibariyle belirlendi ancak önceleri ‘Formula A’ olarak biliniyordu. 1947 yılından itibaren kurallı araba yarışları ‘Formula 1’ adıyla anılmaya başlandı[2].
1950 yılı, Formula 1 için bir milattı. Çünkü bu tarihte, Birleşik Krallık Grand Prix’i yapıldı. Bu Grand Prix’te FIA ve FISA tarafından konulan kurallar uygulandı. Bu kurallar, geçmişten günümüze pek çok kez değişti. 1960’lı yılların sonlarına doğru gerçekleşen Alman Grand Prix’i renkli televizyonda yayınlanan ilk yarıştı. Bu yıllarda, Graham Hill, Jackie Stewart ve Jim Clark gibi iddialı pilotlar yarışlardaki performanslarıyla öne çıktı. 1970’lerde ise Formula 1 gündeminde yaşanan kazalar ve pilot ölümleri vardı. Formula 1 takımlarına iflas etmedikleri müddetçe yarışma zorunluluğu getiren Concorde Anlaşması 1981 yılında imzalandı. Bu ilk anlaşma gereğince takımlara ayrıca yarışların televizyon yayınlarından kazanılan gelirden ödeme yapılmasına karar verildi. FIA 1984 yılında, yakıt tanklarının büyüklüklerine sınırlama getirdi. Motor güçlendirici sistemler ise 1988 yılında FIA tarafından sınırlandırıldı. 1989 yılında yeni bir değişiklikle turboşarjlı motorlar bütünüyle yasaklandı.
Aktif süspansiyon, çekiş kontrol ve yarı otomatik vites kutuları gibi özellikler ise doksanların ilk yıllarında kullanılan elektronik sürücü yardımcılarındandır. Bu tip özellikler yol arabaları tarafından da kullanılmaya başladı. Geçen yıllar içinde yapılan değerlendirmeler sonucunda FIA, bu teknolojik özelliklerin yarışların sonuçları üzerinde çok fazla etkili olmaya başladığını belirtti. Onlara göre bu etki, sürücülerin etkisinden de fazlaydı. Bu nedenle FIA, teknolojik özellikleri 1994 Formula 1 sezonunda yasakladı[3].

Formula 1 otomobilleri de sporseverlerin ilgisini oldukça çekiyor. Otomobillerde de tıpkı kurallar da olduğu gibi yıldan yıla değişiklikler yapılıyor. 1990’lı yıllarda yarı otomatik vites kutuları, aktif süspansiyon ve çekiş kontrol gibi elektronik sürücü yardımları takımlar tarafından kullanılmaya başlandı. Ancak FIA, pilotlardansa teknolojinin yarışlarda sonucu belirlediği gerekçesiyle pek çok elektronik yardım sistemini 1994 Formula 1 sezonu itibariyle yasakladı. Dünyanın en hızlı araçları arasında gösterilen Formula 1 araçları, en kısa sürede hızlanmak üzere özel olarak tasarlanmıştır. F1 araçları yalnız hızlanmada değil yavaşlamada da oldukça ileri bir teknolojiye sahiptir. 0’dan 100’e çıktığı gibi 100’den 0’a saniyeler içerisinde ulaşabilen araçları kullanan pilotlar için yarışı kazanmak için hızlanmak ne kadar önemliyse yavaşlamak da oldukça hayati bir öneme sahiptir. Zorlu virajlarda ya da ani manevralarda yavaşlamak pilotları olası kazalardan kurtarır.

Arabalardaki gelişimle birlikte yarış kurallarında da her dönemde değişiklikler oluyor. Yarışların daha güvenli hale gelmesi için bir takım adımlar atılsa da ölümlü kazalar devam ediyordu. 1994 yılında Brezilyalı ünlü yarış pilotu Ayton Senna’nın ölümü ile Formula 1’de yaşanan trajik kazaların önüne geçilmesi için güvenlik önlemleri artırıldı. 1990’lı yıllarla beraber, yaşanan bu acı kazanın da etkisiyle yarışları daha güvenli hale getirmek için önemli adımlar atıldI ve kazalardan çok F1 pilotlarının heyecanlı mücadeleleri gündem olmaya başladı.
2022 F1 sezonuna ise şampiyon Max Verstappen’in kırdığı rekorlar damgasını vurdu. 25 yaşındaki Hollandalı pilot, 9 Ekim’de düzenlenen Japonya Grand Prix’ini kazandığında şampiyonluğu garantiledi. F1’in en geç yarışçısı olan Verstappen, tek sezonda aldığı 454 puanla, Hamilton’un 2019’daki rekorunu kırarak F1 tarihine adını yazdırdı.
Efsaneleşen F1 Pilotları
Formula 1, yarışları, arabaları, tarihi ile son derece renkli bir dünya… Bu dünyanın en sevilen, ilgiyle takip edilen isimleri de efsanevi pilotları… Ölümleri, kazaları ya da pistlerdeki başarıları ile pek çok pilot dünya motorsporları tarihine damga vurdu. Tüm dünyada yarış severlerin heyecanla izlediği Formula 1’in dünden bugüne en iyi pilotlarını derledik.
5 Kez Üst Üste Şampiyon olan İlk Pilot: Michael Schumacher
Micheal Schumacher, Formula 1 hakkında hiçbir şey bilmeyenlerin dahi ismini bildiği, dünya çapında en çok tanınan sporcuların başında gelir. 7 kez dünya şampiyonu olan Alman pilot, başarılarıyla Formula 1’in geniş kitleler tarafından takip edilmesini ve sevilmesini sağlamıştır. “Regenmeister” adıyla da bilinir. Bu isim, Schumacher’a ıslak pistler üzerindeki üstün performansından dolayı verilmiştir. 1994 ve 1995 yıllarında gösteri üstün performansla F1 Dünya Şampiyonu olan pilotun yıldızının daha çok parlaması ile 2000’li yıllarla birlikte oldu. Schumacher; 2000, 2001, 2002, 2003 ve 2004 sezonlarında üst üste beş kez dünya şampiyonu olarak F1 tarihine adını altın harflerle yazdırdı.

Schumacher’in yarış pilotu olma macerası henüz altı yaşındayken ailesinin onu Go-Kart kulübüne yazdırmasıyla başladı. 1987 yılında Go Kart Şampiyonası’nı kazanarak Avrupa Şampiyonu oldu. Sonraki yıl, Almanya’nın Formula takımına katıldı. 1990 yılında ise F1 macerasına Jordan takımıyla başlamış oldu. 1994 ve 1995 yıllarındaki şampiyonlukları ona en genç çifte şampiyon ünvanını kazandırdı. Michael Schumacher, 2006 yılında, Brezilya’da yaptığı jubile ile Formula 1 kariyerinden emekliliğe ayrılmıştır. Pistlerdeki başarılarıyla kendine geniş bir hayran kitlesi edinen usta pilot, aktif spor kariyerini bıraktıktan yıllar sonra 2013 yılında geçirdiği kayak kazası sonrasında komaya girdi[4]. Uzun yıllardır komada olan usta pilotun sağlık durumuna ilişkin net bir bilgi bulunmuyor. Bitkisel hayatta olduğu ünlü sporcunun sağlığına ilişkin yapılan spekülasyonlar arasında… 2021 yılında Netflix için bir Schumacher belgeseli yapıldı. Bu belgeselde yedi kez şampiyon olan pilotun portresine özel röportajlar ve belgelerle birlikte yer veriliyor.

Trajik bir Son: Ayrton Senna
Tıpkı Michael Schumacher gibi usta pilot Ayrton Senna’nın da F1 pilotu olmadan önce Go Kart yarışlarına girdiği ve küçük yaşlardan itibaren Go Kart oynadığı biliniyor. Varlıklı bir ailede yetişen Senna, araba yarışı hayallerinin peşinden giderek 1980 yılında Birleşik Krallığa gidip hayallerine ulaşmak için bir sponsor arayışına başlar. Van Diemen Formula Ford 1600 arabasında deneme sürüşü yapmasının sonrasında Van Diemen yönetiminin onu takıma almasıyla Formula 3000’e girer. Formula 3000, Formula 1 öncesinde pilotların yarıştığı ve başarılarıyla kendini gösterdiği bir yarıştır. Senna, buradaki başarılarının ardından Toleman takımı ile birlikte F1 macerasına başlar. 1985 yılında ilk Grand Prix yarışını kazanır.

Micheal Schumacher ile birlikte tüm dünyada en başarılı Formula 1 pilotlarından biri olan Ayrton Senna, 1988’de Mclaren Formula 1 takımına katıldı. Yağmurlu günlerdeki yarışlarda üstün bir performans sergilemişir. Monako Grand Prix’ini altı kez kazanarak Formula 1 tarihine damga vurdu. 1 Mayıs 1994’te, henüz çok genç yaştayken ve kariyerinin zirvesindeyken San Marino Grand Prix’inde, bariyerlere çarparak hayatını kaybetti. Senna’nın ölümü tüm F1 camiasını ve tüm dünyadan sporseverleri derinden etkiledi. Tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu kaza sonrası Senna, hem başarıları hem de şok edici ölümü sonrası Formula 1 efsaneleri arasında yerini aldı. Schumacher, Senna’nın ölümünden sonra Formula 1’de yarışmayı bırakmayı düşündüğünü, bu erken ölümün onu çok derinden etkilediğini açıklamıştı. Ayrton Senna’nın ölümünden yıllar sonra, 2010 yılında yapılan “Senna” adlı belgesel biyografi türündeki filmde sporcunun hayat hikayesi ayrıntılarıyla ele alındı[5].
En Genç F1 Şampiyonu: Max Verstappen
Eski Formula 1 pilotu Jos Verstappen’ın oğlu olan Max Verstappen, çok genç olmasına rağmen başarılarla dolu bir kariyere sahip. “Bebek yüzlü aslan yürekli Hollandalı” olarak anılan genç pilot, karting ile başladığı spor hayatında kısa zamanda büyük başarılara imza attı. 2016 yılında, Red Bull Racing kokpitinde, İspanya Grand Prix’ini kazanarak Formula 1’in en genç şampiyonu ünvanını kazandı. 2014 yılında başladığı Formula 1 kariyerine pek çok galibiyet sığdırmış olan Max Verstappen gelecek vaat eden, başarılı ve hırslı bir sporcu olarak görülüyor. Aynı zamanda Hollandalı pilot, 2022 yılının da şampiyonu oldu.

Çocukluk Hayallerini Gerçeğe Dönüştüren Bir Şampiyon: Sebastian Vettel
Schumacher ve Senna gibi çocuk yaşta kartingle yarış tutkusunun peşinden koşmayan başlayan Alman Formula 1 pilotu Sebastian Vettel; 2004 yılında, Almanya Formula BMW Şampiyonası’nda yapılan yirmi yarışın on sekizini kazanarak büyük bir başarıya imza atmış ve şampiyon olmuştur. Henüz 17 yaşındayken gelen bu şampiyonluğu sonrasında Formula 1 camiasının dikkatini çeken bir isim oldu. 2010-2013 yılları arasında elde ettiği şampiyonluklarla dört kez Formula 1 Dünya Sürücüler Şampiyonluğu’na sahip oldu. Genç yaşında başladığı kariyerinde çok kez yarış kazanan en genç pilot ünvanları ile anıldı. Üst üste elde ettiği galibiyetlerle en iyi Formula 1 pilotları arasında yerini aldı. Şimdilerde kariyerinin son yarışlarına yapan Sebastian Vettel, erken bir emeklilik kararı aldığını açıkladı. Vettel’in emekli olmak istemesinin temel sebebiyse ailesiyle daha fazla ilgilenmek istemesi… Çocukluk hayallerini gerçeğe dönüştüren Vettel’in mesleki olarak büyük başarıları çok genç yaşlarda elde etmesi, en büyük başarıları yaşamış olması da onu emeklilik kararına itmiş olabilir. Yine de genç sporcunun açıklamalarından, onun ileride pistlere geri dönebileceği, F1’e tamamen veda edemediği de anlaşılıyor.

Schumacher, Senna, Max Verstappen ve Sebastian Vettel gibi efsane isimlerin dışında sayılabilecek unutulmaz pilotlar arasında ‘Profesör’ adıyla da bilinen Fransız F1 pilotu Alain Prost, Jim Clark ve Jackie Stewart da var. Günümüzün en iyi Formula 1 pilotu olarak kabul edilen Lewis Hamilton da yaşayan efsaneler arasında yerini alıyor.
ÖNE ÇIKANLAR

Kilo kontrolü, sağlıklı yaşam tarzının sürdürülmesi için kritik bir unsurdur. Kiloyu dengelemek; genetik yapı, yaş, cinsiyet, yaşam biçimi ve çevresel etkenler gibi birçok faktörden etkilenir. Bu noktalar bazen kilo yönetimini zorlaştırsa da dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite, sağlığı desteklemek ve kilo …

Hemen hemen herkesin günlük yaşamında karşılaştığı sürekli açlık hissi, neden kaynaklandığını tam olarak anlamakta zorlanılan bir durumdur. Gün boyunca düzenli öğünler tüketmenize rağmen açlık hissetmeye devam ediyorsanız, bu durumun arkasında birden fazla neden olabilir. Vücudun açlık sinyallerini tetikleyen …

İnsanlık, yüzyıllardır gençliği ve sağlığı korumanın sırlarını arar durur. Günümüzde bu arayış, bilimsel araştırmalar ve teknolojik gelişmeler sayesinde hiç olmadığı kadar ileri bir noktaya ulaşmıştır. Harvard Üniversitesi’nde genetik profesörü olan Dr. David Sinclair, yaşlanma sürecini anlamak ve yavaş…