F1 Tarihi ve Formula 1 Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Son yılların en popüler motor sporlarından biri olarak öne çıkan F1 hem tarihi hem de teknolojileri ile birçok kişinin ilgisini çeker. Formula 1’de temel konsept oldukça basittir. Bir pistte açık tekerlekli tek kişilik yarış arabaları kullanılır. Kokpitte sadece bir pilot olmasına rağmen bir takım sporu olarak değerlendirilebilir. Pistler bazen yarışlar için özel olarak inşa edilir, bazen de kapalı şehir sokaklarında sürülür. Her durumda pilotların ve takımlarının tek bir hedefi vardır: Kazanmak! Bir yarış arabası bitiş çizgisine ulaşırken sadece sürüşü değil hızı, rekabeti, dramı ve azimi de izlersiniz. Motor sporundan çok daha fazlası olan Formula 1 tarihini ve hakkında bilinmesi gerekenleri yazımızın devamında inceleyebilirsiniz.

Formula 1 Tarihi
Formula 1, 400 milyondan fazla TV izleyicisi ile dünyanın en popüler sporlarından biridir. F1 hakkında ilk olarak bilmeniz gerekenlerden biri sporun uzun bir tarihi olduğudur. Formula 1 temel olarak 1920-30’larda Avrupa’da benzer olarak düzenlenen diğer yarışlardan ilham alır. Avrupa Grand Prix Şampiyonası olarak bilinen bu yarışmalarda arabalar bugünkünden çok daha farklı olsa da F1’in köklerinin dayandığı dönem olarak bilinir. Uluslararası Otomobil Federasyonu’nun (FIA) 1946 yılında yarış kurallarını standartlaştırması üzerine Formula 1’in temelleri oluşmaya başlar. İlk Formula 1 Dünya Sürücüleri şampiyonası ise 1950 yılında düzenlenir[1].

Geçmişte dünya şampiyonası serilerinin yanı sıra şampiyona dışı birçok F1 yarışı yapılır. Ancak bu yarışmaları gerçekleştirmenin maliyeti oldukça fazla olduğu için 1983’ten sonra bu tür yarışlar durdurulur. Zengin tarihi ile bilinen Formula 1 ilk resmi yarıştan itibaren hem pistte hem de pist dışında birçok değişikliğe uğrar. Bu değişiklikler Formula 1’in bugünkü heyecan verici gösteriye dönüşmesini sağlar.
Formula 1’de Teknoloji
Formula 1 yarışını daha heyecanlı hale getiren ve küçük takımlara büyük isimlerle rekabet etme şansı veren kendine has teknolojileridir. Formula 1 ekipleri pilotlar, mekanikerler, mühendisler ve tasarımcılar dahil olmak üzere 600 kişiden oluşabilir. Bir yarışı kazanmak için oluşturulan kapsamlı Formula 1 ekipleri sayesinde yenilikçi teknolojilere imza atılır ve modern bir yarış arabası bir mühendislik harikası olarak pistteki yerini alır. Öne çıkan F1 teknolojilerinden bazıları şunlardır[2][3].

- Bir F1 arabası sıfırdan 160 km/s hıza sadece dört saniyede çıkabilme gücüne sahiptir.
- F1 pilotunun kaskı dünyadaki en güçlü tasarımlardan biridir. Çarpmalara, yangına ve aşırı G kuvvetine dayanacak şekilde tasarlanır.
- F1 arabasının lastikleri 120 santigrat derecelik bir sıcaklığa sorunsuz bir şekilde ulaşabilir.
- Kinetik Enerji Yakalama Sistemi olarak bilinen KERS teknolojisi motor sisteminden bağımsız olarak tekerleklere ekstra itme gücü sağlamak adına yarış arabalarındaki yerini alır.
- F1 direksiyon sisteminde motor performansını kontrol etme, pit şeridindeki ekiple iletişim kurma, vites değiştirme ve araç verilerini izlemeye olanak tanıyan birçok düğme bulunur. Yarış esnasında ekibin araca müdahale etmesi yasaktır. Pilot, ekip arkadaşlarıyla iletişim kurarak gözünü yoldan ayırmadan tüm ayarları kendi yapmak zorundadır.
- Monokok tasarım olarak adlandırılan Formula 1 araba tasarımı parçaları ayrı bir çerçeve üzerinde birleştirmek yerine tek bir gövde kullanır. Böylece araç gücü ve dayanıklılığı artar, ağırlığı ise azalır.
- Sürükleme Azaltma Sistemi olarak bilinen DRS teknolojisi sayesinde pilotlar aracın sürtünmesini azaltmak ve hızı artırmak için arka kanadın açısını aktif olarak ayarlayabilir.
Formula 1 Yarış Formatı
En gelişmiş motor sporlarından biri olarak bilinen Formula 1 formatı özellikle yeni başlayanlar için karmaşık görünebilir. F1 tarihi birçok kurala ve yeni sisteme ev sahipliği yapmıştır. Gelişen teknolojiler, pistler ve ekipler ile yarış kuralları zaman içerisinde güncellenebilir. Güncel Formula 1 yarış formatı ise aşağıdaki gibidir[4]:

- Formula 1 Grand Prix formatı olarak cuma gününden pazara kadar hafta sonlarında gerçekleştirilir.
- Cuma günü genellikle birer saatlik iki antrenman seansı vardır. 1. antrenman ve 2. antrenman cuma günü gerçekleşirken 3. antrenman cumartesi günü yapılır.
- Sıralama turları genellikle cumartesi öğleden sonra yapılır ve üç aşamaya ayrılır.
- Sıralama turları sırasıyla 18 dakika, 15 dakika ve 12 dakika süren Q1, Q2 ve Q3 olarak bölünür.
- 18 dakika süren Q1 yarışında en yavaş beş pilot elenir. 15 dakika süren Q2 yarışında da aynı şekilde en yavaş beş pilot yarışmaya veda eder. 12 dakikalık Q1 yarışına kalan 10 pilot nihai sıralama için mücadele eder.
- Grand Prix pazar günü gerçekleştirilir. Ancak yarışma öncesinde pilotlar pist koşullarını incelemek ve son kontrolleri yapmak için keşif turu yapar. Yaklaşık 25 dakika süren keşif turunun ardından yarışın yer aldığı ülkenin milli marşı için konum alınır.
- Pilotlar yarış için polde yerini almadan önce lastiklerini ısıtmak için pistte sürekli şerit değiştirerek formasyon turunu tamamlar.
- Formasyon ya da ısınma turunun ardından sıralama turundaki yerlerine göre Grid’de yerlerini alırlar.
- Yarış Direktörü tarafından başlatılan yarışta beş adet kırmızı ışık yer alır. Işıkların her biri teker teker yanmaya başlar sonrasında ise söner. Kırmızı ışıklar söndüğünde yarış başlar. Adil bir başlangıç olması için araçların start zamanları elektronik olarak analiz edilir ve erken kalkma durumunda pilot ceza alır.
- Grand Prix genellikle iki saate kadar sürebilir. Mesafe ise 305 kilometreyi aşan en az tur sayısına eşittir.
- Bir sezondaki Grand Prix sayısı ise 1950 yılından beri farklılık gösterir. F1 tarihi ile öne çıkan ilk sezonda 7 yarış yapılırken bu sayı yıllar içinde 20 Grand Prix yarışına kadar artış gösterir. Normalde ise bir sezonda 19 ila 20 Grand Prix yarışı yer alır.
- Pilotlar ve ekipler sezon boyunca yapılan yarışlarda puan toplayarak finale doğru ilerler.
Formula 1 Pilotları
F1 tarihi büyük sporculara ve efsanelere sahiptir. Kimin en iyi F1 pilotu olduğu her zaman bir tartışma konusu olsa da istatiksel olarak olarak en iyi 10 Formula 1 pilotunu aşağıda görebilirsiniz[5].
Lewis Hamilton

Lewis Hamilton, kariyer galibiyetleri ve toplam kariyer puanları göz önünde bulundurulduğunda F1 tarihi içerisinde en iyi pilot olma unvanını taşır. İngiliz pilot tam 30 farklı ülkede zaferler elde ederken F1 rekorlarının çoğunu sahiplenir. Tam 7 dünya şampiyonası elde eden Hamilton yeni sezonda 8. galibiyetini kariyerine yazdırmaya hazırlanır.
Toplam Galibiyet: 103
İlk Yarış: 2007 Avustralya Grand Prix
Dünya Şampiyonası: 7 (2008, 2014-15, 2017-20)
Yarış Sayısı: 313
Pol Pozisyon Sayısı: 103
Kariyer Puanı: 4443.5
Michael Schumacher

Michael Schumacher beşi arka arkaya olmak üzere toplamda 7 şampiyonlukla adını en iyi F1 pilotları arasına yazdırır. Formula 1 heyecanını zirveye taşıyan Schumacher ham yetenek olarak değendirilen pilotlardan biridir. Kendini adama, tutku ve cesareti ile kariyerinde rekor başarılara imza atar.
Toplam Galibiyet: 91
İlk Yarış: 1991 Belçika Grand Prix
Dünya Şampiyonası: 7 (1994-95, 2000-04)
Yarış Sayısı: 308
Pol Pozisyon Sayısı: 68
Kariyer Puanı: 1566
Sebastian Vettel

Sebastian Vettel, Lewis Hamilton’dan aldığı en geç dünya şampiyonu ödülünü koruyan Formula 1 tarihinin en iyi pilotlarından biridir. Aynı zamanda bir sezonda en çok pol pozisyonu, en çok galibiyet, en çok tur liderliği ve en çok arka arkaya galibiyet rekorlarına sahiptir. Sebastian Vettel 2022 yılında emekli olmuştur.
Toplam Galibiyet: 53
İlk Yarış: 2007 Amerika Birleşik Devletleri Grand Prix
Dünya Şampiyonası: 4 (2010-13)
Yarış Sayısı: 300
Pol Pozisyon Sayısı: 57
Kariyer Puanı: 3098
Alain Prost

Alain Prost 1985 yılında Fransa’nın ilk dünya şampiyonu olarak tarihe adını yazdırır. Emekli olana kadar kariyerine sığdırdığı onlarca yarış ve galibiyet ile Prost pistin en güçlü ve hızlı F1 pilotlarından biridir. Alain Prost 38 yaşında son şampiyonluğunu alarak emekli olur.
Toplam Galibiyet: 51
İlk Yarış: 1980 Arjantin Grand Prix
Dünya Şampiyonası: 4 (1985-86, 1989, 1993)
Yarış Sayısı: 199
Pol Pozisyon Sayısı: 33
Kariyer Puanı: 768.5
Ayrton Senna

Motor sporlarının en efsanevi pilotlarından biri olan Ayrton Senna hem yeteneği hem de karizması ile hayranlarının kalbinde özel bir yer tutar. 1994 yılında San Marino Grand Prix’inde duvara çarparak hayatını kaybeden Senna kariyerinde birçok galibiyete ve şampiyonluğa yer verir.
Toplam Galibiyet: 41
İlk Yarış: 1984 Brezilya Grand Prix
Dünya Şampiyonası: 3 (1988, 1990, 91)
Yarış Sayısı: 161
Pol Pozisyon Sayısı: 65
Kariyer Puanı: 610
Max Verstappen

Eski Formula 1 pilotu Jos’un oğlu olan Max Verstappen genlerinde yer alan hız isteğiyle pistlerin tozunu attırır. F1 tarihi içerisinde en genç yarış kazanan pilot unvanına sahip olan Verstappen her geçen sezon galibiyetlerine bir yenisini eklemeye devam eder.
Toplam Galibiyet: 37
İlk Yarış: 2015 Avustralya Grand Prix
Dünya Şampiyonası: 2 (2021, 2022)
Yarış Sayısı: 166
Pol Pozisyon Sayısı: 22
Kariyer Puanı: 2080.5
Fernando Alonso

İki kez dünya şampiyonu olan Fernando Alonso korkusuzluğuyla ün yapmış F1 pilotlarından biri olur. Şampiyon olduğu yıllarda en geç pol pozisyonu sahibi, en genç dünya şampiyonu ve en genç yarış galibi rekorlarını kırar.
Toplam Galibiyet: 32
İlk Yarış: 2001 Avustralya Grand Prix
Dünya Şampiyonası: 2 (2005-06)
Yarış Sayısı: 361
Pol Pozisyon Sayısı: 22
Kariyer Puanı: 2106
Nigel Mansell

Kararlı, agresif ve cürekat kimliğiyle bilinen Nigel Mansell F1 kariyerine 31 galibiyet ve 32 kaza sığdırarak en başarılı İngiliz sürücü olma unvanını elde eder. En hızlı tur bitirme, galibiyetler ve pole pozisyonları açısından tüm zamanların en iyi F1 pilotlarından biri olmayı başarır. Nigel Mansell 1995 yılında Formula 1’den resmi olarak ayrılarak emekli olur.
Toplam Galibiyet: 31
İlk Yarış: 1980 Avustralya Grand Prix
Dünya Şampiyonası: 1 (1992)
Yarış Sayısı: 187
Pol Pozisyon Sayısı: 32
Kariyer Puanı: 482
Jackie Stewart

Jackie Stewart Formula 1 tarihinin en iyi pilotlarından biri olmasının yanı sıra pilot ve pist güvenliğine öncülük eden isimler arasında yer alır. Tam yüz kaskları, emniyet kemerleri, gezici tıbbi birimleri ve güvenlik bariyerleri dahil olmak üzere birçok yeniliğin tanıtılmasında önemli bir öncü olur. Olağanüstü bir yetenek olarak bilinen Stewart kariyerine tam 3 adet dünya şampiyonası yazdırmayı başarır.
Toplam Galibiyet: 27
İlk Yarış: 1965 Güney Afrika Grand Prix
Dünya Şampiyonası: 3 (1969, 1971, 1973)
Yarış Sayısı: 99
Pol Pozisyon Sayısı: 27
Kariyer Puanı: 360
Niki Lauda

Niki Lauda Formula 1 yarışlarında hayatını ortaya koyan pilotlardan biri olarak bilinir. Korkunç bir kazadan sonra pistlere şaşırtıcı derecede hızlı dönüşü, spor tarihindeki en cesur geri dönüş olarak adlandırılır. İki şampiyonluk kazandıktan sonra bırakmasına rağmen geri dönüp tekrar bir tane daha kazanır. Olağanüstü kariyerinde hem kahraman hem de kötü adam olarak anılmasına rağmen bir spor efsanesi olarak anılmaya devam eder.
Toplam Galibiyet: 25
İlk Yarış: 1971 Avusturya Grand Prix
Dünya Şampiyonası: 3 (1975, 1977, 1984)
Yarış Sayısı: 171
Pol Pozisyon Sayısı: 24
Kariyer Puanı: 420.5
Kaynakça
- 1. https://flowracers.com/blog/f1-beginners-guide/
- 2. https://www.twinkl.com.tr/teaching-wiki/formula-one
- 3. https://www.autoguide.com/auto-news/2018/01/top-10-coolest-formula-1-technologies.html
- 4. https://www.formula1.com/en/latest/article.the-beginners-guide-to-the-formula-1
- 5. https://www.autosport.com/f1/news/whos-the-best-formula-1-driver
ÖNE ÇIKANLAR

Kilo kontrolü, sağlıklı yaşam tarzının sürdürülmesi için kritik bir unsurdur. Kiloyu dengelemek; genetik yapı, yaş, cinsiyet, yaşam biçimi ve çevresel etkenler gibi birçok faktörden etkilenir. Bu noktalar bazen kilo yönetimini zorlaştırsa da dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite, sağlığı desteklemek ve kilo …

Hemen hemen herkesin günlük yaşamında karşılaştığı sürekli açlık hissi, neden kaynaklandığını tam olarak anlamakta zorlanılan bir durumdur. Gün boyunca düzenli öğünler tüketmenize rağmen açlık hissetmeye devam ediyorsanız, bu durumun arkasında birden fazla neden olabilir. Vücudun açlık sinyallerini tetikleyen …

İnsanlık, yüzyıllardır gençliği ve sağlığı korumanın sırlarını arar durur. Günümüzde bu arayış, bilimsel araştırmalar ve teknolojik gelişmeler sayesinde hiç olmadığı kadar ileri bir noktaya ulaşmıştır. Harvard Üniversitesi’nde genetik profesörü olan Dr. David Sinclair, yaşlanma sürecini anlamak ve yavaş…