YAŞAM

Yeni Oyun

Sporun yarattığı devasa evrenin görünen bir parçası olmak, gayet kârlı bir iş. Dünyanın en büyük şirketleri de bu durumun farkında…

6 Ocak 2023 5 dk
Yeni Oyun

Spor yayıncılığı ve spor endüstrisi, dünyanın önde gelen tüm şirketlerinin içinde yer almak istediği bir mecra haline geldi. Spor harici sektörlerde faaliyet gösteren şirketler de farklı hizmetler sunarak bu büyük pazarda kendilerine yer buluyor. Son dönemde özellikle Amazon, Apple ve Google gibi teknoloji devleri, içerik sağlamak ve canlı içerik hizmetleri sunmak adına ciddi yatırımlarda bulundu.

all or nothing

Bu alanda dikkat çeken ilk şirketlerden biri Amazon. Seattle merkezli şirket, hem belgesel içerikleriyle hem sahip olduğu canlı yayın haklarıyla hem de istatistik, veri hizmeti sağlayıcısı olmasıyla ön plana çıkıyor.  Dijital platformu Amazon Prime Video’da yayınladığı spor belgeselleriyle fark yaratan Amazon, özellikle ‘All or Nothing’ adını verdiği futbol belgeseli serisiyle büyük ilgi gördü. Şirket sadece spor belgeseli yayınlarıyla da sınırlı kalmadı. Nisan 2017’de Amerikan Ulusal Futbol Ligi’nin (NFL) ‘Thursday Night Football’ adı verilen perşembe akşamı maçının münhasır olmayan çevrimiçi yayın hakkının sahibi olan Amazon, aynı yılın ağustos ayında İngiltere’de ilk büyük yayın hakkı satın alma girişimini sonuçlandırdı. Teniste erkekler (ATP) turunun İngiltere’deki yayın hakkını alan ABD’li teknoloji devi, Fransa Açık’ın da Ada’daki yayıncısı oldu. Amazon, 2018 yazında Premier Lig’in 20 maçlık yayın hakkını satın alarak önemli bir adım daha attı. Bir teknoloji şirketi ilk kez dünyanın önde gelen futbol liglerinden birinin yayıncısı haline gelmişti. Jeff Bezos’un şirketi bununla da yetinmeyecekti. Premier Lig’in İngiltere’deki yayın haklarına önce Almanya, ardından da İtalya’daki Şampiyonlar Ligi yayın hakları eklendi. Her iki ülkede de sezon başına 17 Şampiyonlar Ligi maçının yayın hakkının sahibi olan Amazon, futbol yayıncılığındaki önemli aktörlerden biri haline gelmeye başladı.  ABD’li şirketin futbol yayınlarını taçlandırmasıyla 2021 yazında Fransa Ligue 1’in yerel haklarını satın almasıyla oldu. Her geçen yıl canlı futbol yayın portföyünü genişleten Amazon, geride kalan yazsa Almanya ve İtalya’daki Şampiyonlar Ligi yayıncılığına İngiltere’yi de ekledi. 2024 sonbaharından itibaren Ada’da da Şampiyonlar Ligi yayıncısı olacak olan teknoloji şirketi, diğer iki ülkede olduğu gibi her sezon 17 karşılaşma yayınlayacak. Spor yayıncılığındaki genişlemesini futbolla sınırlandırmayan Amazon, teniste kadınlar (WTA) turu, WNBA küresel yayın haklarını da portföyüne ekledi. 2023’e varolan işgücünün yüzde 1,5’ine denk gelen 18 bin kişiyi işten çıkararak başlayan Seattle merkezli şirket, buna karşın sene içerisinde spor içeriği portföyünü genişletmeyi hedefliyor. Amazon, sahip olduğu spor içeriklerini özel bir uygulamayla hizmete sunmayı de planlıyor. Uygulama, Amazon Prime Video’nun sahip olduğu tüm spor içeriklerini de bünyesinde barındıracak.

ATP Amazon Prime Video

Amazon, veri şirketi, Amazon Web Services’la (AWS) da spor yayıncılığına katkıda bulunuyor. Formula 1, NFL, MLB gibi organizasyonlara veri sağlayan ABD’li teknoloji devi, Ocak 2020’de Bundesliga ile anlaşarak futbolda da veri ve istatistik çalışmalarına başladı. Son iki buçuk sezondur Bundesliga ve 2. Bundesliga’da gerçek zamanlı oyun analizlerini ekrana getiren AWS, ortalama pozisyon, XG gibi son dönemde büyük ilgi gören ve konuşulan verileri futbolseverlerle paylaşıyor.

NFL Amazon Prime Video

Spor içeriklerine yatırım yapan bir diğer büyük şirket Apple. Kasım 2019’da hayata geçirdiği ve AppleTV+ adını verdiği dijital platformla Netlix, HBO, Disney+, Amazon Prime Video gibi platformlara rakip olan şirket, ilk olarak Ted Lasso dizisiyle gündeme geldi. ABD’li bir Amerikan futbolu antrenörünün İngiltere’deki macerasını anlatan Premier Lig ve futbol içerikli dizi, gördüğü ilginin ardından iki sezon birden uzatıldı. Dizi için Premier Lig ile telif anlaşması imzalanırken, 2022 Apple için spor içeriklerinde atılım senesi oldu. Haziran ayında ABD Futbol Ligi (MLS) yayın haklarını 2032 yılı sonuna kadar alan Apple, bu anlaşma için 2,5 milyar dolar ödeyecek. Ligdeki tüm maçları, ‘MLS League Pass’ adını verdiği bir uygulama üzerinden yayınlamayı planlayan teknoloji devi, bazı maçları ücretsiz olarak platformundan yayınlamayı planlıyor. MLS’deki takımlardan birinin sezonluk biletine sahip olan taraftarlar Apple’ın hizmetine ücretsiz olarak erişebilecek. Karşılaşmalar hem İngilizce hem de İspanyolca dil seçeneğiyle yayınlanacak. MLS’de yer alan üç Kanada temsilcisinin maçları için Fransızca dil seçeneği de yer alacak.  MLS’in yayın haklarıyla dikkat çeken Apple, geçen mart ayında Ulusal Beyzbol Ligi’nin (MLB) cuma akşamı maç yayınlarının hakkını alarak canlı spor yayıncılığına adım atmıştı. Boris Becker ve Magic Johnson belgeselleriyle spor içeriklerine yakın olduğunu gösteren AppleTV+, bu yıla futbola ilişkin ilk belgeselini yayınlayacağının haberini vererek girdi. Avrupa Süper Ligi üzerinden futbolda son dönemde yaşanan dalgalanmaları anlatacak dört bölümlük ‘Super League: The War for Football’ adlı belgesel, Ocak ayında yayında olacak.

MLS Apple TV

Apple, sporla olan ilişkisini sadece AppleTV+ üzerinden şekillendirmiyor. Şirketin dijital müzik uygulaması Apple Music, dünyanın en fazla ilgi gören şovlarından birinin sponsoru oldu. ABD’de her yıl en çok izlenen programlar sıralamasının tepesinde yer alan Super Bowl’un devre arası şovunun sponsorluğunu Apple Music üstlendi. Pepsi’nin 10 yıllık sponsorluk anlaşmasının sona ermesiyle mevcut anlaşmanın yenilenmeyeceğinin açıklanmasının ardından Apple Music, kimsenin beklemediği bir hamlede bulunarak devreye girdi.

Amazon ve Apple’ın spordaki atılımlarına rakiplerinden Google da kayıtsız kalamadı. Google, çatısı altında bulunan şirketlerden YouTube vasıtasıyla 2022’nin son günlerinde spor yayıncılığının son dönemdeki en büyük anlaşmalarından birine imza attı. NFL’in ‘Sunday Ticket’ adlı pazar günü maç yayınlarının hakkına yedi yıllığına 14 milyar doların üzerinde bir meblağ karşılığında sahip olan Google, bir anda tüm ilgiyi üzerinde topladı. YouTube TV ile canlı maç yayıncılığına giren Google’ın yaptığı anlaşmanın değeri belirli kriterler sonucunda daha da artma potansiyeline sahip.

Sunday Ticket

Teknoloji şirketlerinin spor endüstrisindeki varlıklarını arttırmak istemeleri, bu şirketlerle rekabette olan fakat spor içeriklerine sıcak bakmayan şirketleri de oyuna çekecek gibi görünüyor. Bir bakıma, oyun aslında yeni başlıyor.

Mustafa Taha

Mustafa Taha

2004’te spor medyasında çalışmaya başladı. Kendini bildiğinden beri yürüyerek mesafeleri katetmeyi tercih ediyor. İcra edemediği spor dallarını da izlemeyi, üzerine yazmayı, kafa yormayı seviyor.

Tüm yazılarına göz at (6)
SAYFA BAŞINA DÖN

ÖNE ÇIKANLAR

MAC+
KULÜP VE STÜDYOLAR