Eski Kaptan Yeni Fenomen
Remco Evenepoel, bisikletin son dönem yıldızlarından bir tanesi. Onun futbolla başlayan öyküsü ise tüm sporlarda yeteneğin temeli hakkında sırlar taşıyor.

Şampiyonlar nasıl yetişir? Yetenek ve başarı nedir? Neden bazı insanlar aynı sporu yapan diğer insanlardan daha yeteneklidir ve daha başarılıdır? Bu soruların cevapları uzun yıllardır spor dünyasında en çok konuşulan, hakkında fikirler ve teoriler üretilen tartışma konularının başında gelir. Hatta bu konu spor dışında hayatın diğer alanlarına da sıçramış ve gündemi çoğu zaman meşgul etmiştir.
Elbette yetenek kavramıyla ilgili spordan kökünü alıp hayatın diğer alanlarındaki hikayelere de odaklanan ve bu tartışmanın ortasında yer alan çokça kitap da yazıldı. Daniel Coyle’un Yeteneğin Şifresi adlı çevirisi de çıkan kitabı bunların öncülerindendir. Coyle’un kitabının çıktığı dönemde, Malcolm Gladwell de Outliers‘ı kaleme almıştı. Akabinde Matthew Syed, Sıçrama adlı kitabını yazarken onu ‘yetenek sadece çalışarak olmaz, genetik miras ve fiziksel evrim de bu harmanın içindedir’ diye özetleyebileceğimiz David Epstein’ın The Sports Gene adlı eseri takip etti. Sürekli yeni tezler ortaya sunuluyordu. Yetenek ve başarı ilişkisi; doğuştan yetenekli olmak, yetenekli bireyin doğduğu büyüdüğü yerin ve çevrenin etkileri, şans, imkânlar, kültürel ve genetik miras, fiziksel yapı, karakter yapısı gibi birçok kavram üzerinden hâlâ tartışılıyor.
Daniel Coyle’un kitabında Moskova’daki Spartak Tenis Kulübü’ne yaptığı ziyaret en çok aklımda kalan hikayelerden biri. Spartak, Coyle’un yetenek mitini araştırdığı yıllarda yaptığı ziyarette en etkilendiği yerdi. Sokolniki Parkı’nı baştan aşağı yürüyüp Spartak tesislerine ulaştığında çok şaşırmıştı. Köhne bir yerdi, üç-dört ay boyunca kullanılabilen 15 açık toprak kort ve kapalı iki sert zemin korttan oluşuyordu. Isıtıcı çalışmıyordu ve yetenekli tenisçi adayları küçük gruplar hâlinde paltolarla antrenman yapıyordu. O günlerde 77 yaşında olan efsanevi antrenör Larisa Dmitrievna Preobrazhenskaya çocuklara tenisin tüm inceliklerini defalarca tekrarlatarak öğretiyordu. “Teknik her şeydir. Eğer bir tenisçi teknik incelikleri ihmal ederek oynarsa bu büyük bir hata olur” diyordu. Sovyetler’den kalan detaycı mükemmeliyetçi zanaatkâr kültürü sürüyordu. 1990’lar Rusyası’nda başkan Boris Yeltsin’in önayak olduğu tenis yatırımının ilk meyveleriydiler. Aralarında Anastasia Myskina, Elena Dementieva, Anna Kournikova’nın da olduğu bu sınıf, bir tenis devriminin öncüsüydü. Coyle da Spartak ziyaretinde Rusçada ‘imitatsiya’ denilen her temel tenis hareketinin antrenmanlarda saatlerce tekrar edilmesinden söz ediyordu. Bu konuyu ilerleterek sinir sistemindeki miyelin kılıfı üzerine araştırmalara sözü getiriyordu. Nöronlar arasındaki iletişim elektrik sinyallerinin bir nörondan başka nöronlara aktarılmasıyla gerçekleşiyor. Bunu aynı kablolar üzerinden elektrik geçirilmesi gibi düşünebilirsiniz. Nasıl ki kabloların bir yalıtkan maddeyle çevrelenmesi gerekiyorsa aynı fizik ilkeleri nöronlar için de geçerlidir ve bunu miyelin kılıfı sağlıyor. Miyelin kılıfı ne kadar çoğalır ve gelişirse insanlar o kadar kabiliyet geliştiriyorlar. Sinir sistemi o kadar iyi çalışıyor. Beyin tüm vücudu, yani dev bir orkestrayı otomatik pilota alıyor. Spordan sanata her alanda verimli ve planlı tekrarlar yapılınca vücutta miyelin artışı sağlanıyor. Bu da yeteneğin gelişiminin temelini oluşturuyor. Coyle da dünyanın yetenek haritasını miyelin haritası olarak tanımlıyordu.

Malcolm Gladwell de dilimize Çizginin Dışındakiler: Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? diye çevrilen kitabında yıllar önce benzer bazı teorilerden bahsetmişti. Gladwell’in 2008 yılında basılan Outliers adlı kitabında başarıyı getirdiğini öne sürdüğü iki etkenden biri 10 bin saat kuralıydı. Buna göre; bir konuda uzmanlaşmak için en az 10 bin saat üzerinde çalışılması gerekmekteydi. Gladwell, öğrenmenin aşamaları her insan için değişiklik gösterse de başarıya ulaşmış kişilerin, öncesinde mutlaka en az 10 bin saatlerini kendi uzmanlıkları için harcamış olduklarını iddia ediyordu. Gazeteci David Epstein’ın eserlerinde ise bu ikiliden ayrılan yönler vardı. Hatta Gladwell ile çok ters düştükleri medyaya yansıyan tartışmalar yaşadılar. The Sports Gene: Inside the Science of Extraordinary Athletic Performance adlı kitabında Gladwell’ın 10 bin saat kuralını çürüten argümanlar sunan eski Sports Illustrated yazarı Epstein yakın zamanda çıkan Range isimli kitabında tartışmaları başka boyutlara taşıdı. Ülkemizde çevirisi Çok Yönlü – Başarı İçin Neden Çok Şeyle İlgilenmeliyiz? (Mundi Yayınları) adlı kitabında spordan sanata değin erken uzmanlaşma ve tek tipleştirme mütedeyyinlerine karşı çıkıp her alanın aynı yöntemle fethedilemeyeceğini öne sürüyor. “Önde başlama mezhebi” dediği bu yaklaşımın satranç ve golf gibi kapalı, köşeleri belli alanlarda mümkün olabileceğine ancak zemin ve rakip gibi değişkenlerin durmaksızın etkilediği, fotografik veya kas hafızasının yetmediği dinamik sporlarda her zaman işlemediğine yönelik bir teori ortaya atıyor. Mesela çocukluğunda kayak, badminton, futbol, güreş, yüzme ve kaykay gibi farklı sporlarla ilgilenip teniste, ebeveyn baskısı olmadan daha geç uzmanlaşan Roger Federer’in kariyerine bu çok yönlülüğün etkisini anlatıyor. Ya da çocukluğundan itibaren kayaktan basketbola birçok sporla uğraşan ve korttaki esnekliği ve çevikliği buna bağlı olduğu söylenen Novak Djokovic. NBA yıldızı Nikola Jokic’in çocukluğunda abileriyle eğlencesine oynadığı sutopunun pas tekniğine farkında olmadan yaptığı katkı gibi. Büyüme çağında satranç, buz hokeyi, basketbol gibi farklı şeylerle ilgilenen Daniil Medvedev de kortta da sanki çocukluğundan bu yana biriktirdikleriyle o doğaçlama tarzını oluşturuyordu. Yakın geçmişte kadınlar tenisinin dünyada bir numarasıyken emekli olan Ashleigh Barty de küçük yaşlarda ağır bir yükün altına girip, asıl verimli olması gereken çağda o yükün altında ezilen, psikolojik ve fiziksel yıpranma eşiğini erken aşan sporculara örnekti. O nedenle gençlerde çok iyiyken tenise ara verip akabinde geri dönüp zirveye çıkmıştı.

Bunun bisiklet sporunda da yakın zamanda çok daha fazla örnek hikayesini görmeye başladık. Wout van Aert, Egan Bernal, Mathieu van der Poel, Tadej Pogacar, Tom Pidcock gibi isimler kros yada dağ bisikleti gibi farklı dallardan gelip sonradan yol bisikletinde uzmanlaşıp fırtına yarattılar. Farklı mental yönlere sahip çok yönlü yetenekler olarak yıldızlaştılar.. Kayakla atlamadan bisiklete çok geç yaşta geçip başarılı olan Sloven yıldız Primoz Roglic ise en marjinal örneklerinden biri. Geçen haftalarda 2022 İspanya Turu’nu kazanıp üstüne 2022 Dünya Şampiyonu olan Belçikalı Remco Evenepoel ise yetenek mitinin ve geç uzmanlaşma ya da çok yönlü büyüme teorisinin son örneklerinden biri oldu.
25 Ocak 2000’de doğan Remco’nun babası Patrick o dönemler sıvacılık yapan bir eski bisikletçiyken, annesi Agna da bir kuafördü. Babası Patrick hep başkalarına yardım eden bir bisikletçi olması itibarıyla oğlunun başka bir spora başlamasının daha doğru olduğunu düşünüyordu. Ebeveynleri erken yaşta bisiklet yapmasını istemedikleri için Remco’yu dört yaşında Anderlecht’de futbola başlatmışlardı. 11 yaşında PSV Eindhoven’a geçen Remco savunmaya yönelik orta saha oynuyordu. Anne babası onu her gün arabayla 180 km mesafedeki Eindhoven’a götürüp getiriyorlardı. Remco ise Schepdaal’daki evinde sürekli bisiklet izliyor, bir bisikletçi olmanın hayalini kuruyordu aslında. Paris-Roubaix ve Tour de France gibi yarışları izleyip gelecekte onları kazanmanın hayaliyle büyüyordu. Odasında futbolcuların değil Tom Boonen, Philippe Gilbert gibi bisikletçilerin posterleri asılıydı. 14 yaşında döndüğü ve 11 yıl geçirdiği Anderlecht’de kaptan olsa da, arada genç milli takımda oynasa da eski heyecanını kaybetmişti. “Anderlecht’de son yıllar çok zordu, beni mental açıdan çok yıprattı, kırdı. Geriye baktığımda iyi ki o hayal kırıklığını yaşadım zira beni sonrası için çok güçlendirdi o dönem.” diye anlatıyordu o günleri Remco. 17 yaşında futbolu bıraktıktan bisiklete geçti. Geçtikten 18 ay sonra da 2018 Dünya Gençler Şampiyonu oldu. Üstelik hem yolda hem de zamana karşıda. Kazandığı yarışlarla birlikte önce yeni Tom Boonen, sonra girdiği her yarışı kazanmasıyla yeni Eddy Merckx benzetmeleri yapılmaya başlandı. Çok yetenekliydi ve kazanma iştahı devasaydı. “Çocukken pinpon oynarken de kaybedince huysuzlanırdım.” diye anlatıyor bu tarafını. Tadej Pogacar, Egan Bernal, Mathieu van der Poel, Wout van Aert gibi yeni süper yetenekli gençler kuşağına o da ekleniyordu. 19 yaşında Clásica San Sebastián’ı alıp tarihte World Tour yarışı kazanan en genç bisikletçi oldu. Fenomen ya da Makine gibi lakaplara sahip olmaya başladı. Tıpkı çocukken hentbol ve futbol oynayan Jonas Vingegaard gibi onun öyküsü de bisikletin devlerinden biri olmaya doğru evriliyordu.

2020’de Il Lombardia anıtsal klasik yarışında Muro di Sormano inişi esnasında virajı alamayıp taş köprüden derin bir vadiye uçtuğu kaza kariyerinin başında büyük bir travma yaratsa da ölümle burun buruna geldiği bu büyük kazadan geri dönmeyi başardı. Uzun süren tedavisi sonrası eskisi gibi dönebilir mi diye endişe edilirken Remco sabretmeyi ve en önemlisi kaybetmeyi öğrendi. 2021 Giro’da yaşadığı bir başka düş kırıklığı derken akabindeki olgunlaşma süreciyle beraber neredeyse girdiği her haftalık ve tek günlük yarışı tekrar kazanmaya başladı. 2022’de, aynı yıl içinde anıtsal klasik (Liege-Bastogne-Liege), büyük tur (La Vuelta) ve Dünya Şampiyonluğu kazanarak bunu tarihte Alfredo Binda, Eddy Merckx ve Bernard Hinault ile beraber başaran dördüncü bisikletçi oldu. Vuelta’yı kazanarak Belçika gibi bir bisiklet ülkesine 1978’den bu yana ilk büyük tur zaferini yaşattı. Ve hemen ardından gelen Dünya Şampiyonluğu ile bu çılgınlığı perçinledi.
Sporcu ve yetenek oluşum tezlerinde Tiger Woods ve Serena Williams gibi 10.000 saat idman kuralına veya genetik avantaj tezine uyan örneklere karşı Roger Federer veya boksör Vasyl Lomachenko gibilerinin hikayeleri anlatıldığı Epstein’ın kitabında aslında Remco Evenepoel de önemli bir yere sahip olabilir. Farklı sporlarda çeşitli kabiliyetler edinip geç uzmanlaşan -zihnen de- çok yönlü sporculardan biri ne de olsa. Belki yakında başka teoriler de ortaya atılacak ancak mevcut birçok örnek incelendiğinde çok yönlü fiziksel ve zihinsel gelişim en kapsayıcı teori gibi duruyor. Remco da bunun son büyük örneklerinden biri: Dört yıl öncesinin Belçika Genç Milli Takım kaptanı bugün, 22 yaşında bisikletin son fenomeni…
ÖNE ÇIKANLAR

Kilo kontrolü, sağlıklı yaşam tarzının sürdürülmesi için kritik bir unsurdur. Kiloyu dengelemek; genetik yapı, yaş, cinsiyet, yaşam biçimi ve çevresel etkenler gibi birçok faktörden etkilenir. Bu noktalar bazen kilo yönetimini zorlaştırsa da dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite, sağlığı desteklemek ve kilo …

Hemen hemen herkesin günlük yaşamında karşılaştığı sürekli açlık hissi, neden kaynaklandığını tam olarak anlamakta zorlanılan bir durumdur. Gün boyunca düzenli öğünler tüketmenize rağmen açlık hissetmeye devam ediyorsanız, bu durumun arkasında birden fazla neden olabilir. Vücudun açlık sinyallerini tetikleyen …

İnsanlık, yüzyıllardır gençliği ve sağlığı korumanın sırlarını arar durur. Günümüzde bu arayış, bilimsel araştırmalar ve teknolojik gelişmeler sayesinde hiç olmadığı kadar ileri bir noktaya ulaşmıştır. Harvard Üniversitesi’nde genetik profesörü olan Dr. David Sinclair, yaşlanma sürecini anlamak ve yavaş…