TENİS

Kral’a Veda

20 Grand Slam zaferi, dünya 1 numarası koltuğunda 310 hafta ve akla hayale sığmayan birçok istatistik… Şimdilerde kariyerine nokta koymaya hazırlanan Roger Federer bunların bile ötesindeydi.

24 Eylül 2022 4 dk
Kral’a Veda

Roger Federer’i nasıl tanımlarsınız? Tenisi sanata fazlasıyla yakınlaştıran bir kort sanatçısı, her zemine ayak uydurabilen bir hayatta kalan, ihtişamıyla oyuna benzersiz şatafat katan bir sihirbaz, mücadele ettiği sporun bilinirliğini ve tüm dinamiklerini doğrudan etkilemiş bir devrimci? Hepsi ya da daha fazlası? Kelimelerin onu ve insanlara etkisini tasvir etmekte kifayetsiz kalabileceği kadar ikonikleşmiş ve içselleştirilmiş bir spor üstü figürden bahsediyoruz. Tenise vedasıyla oyunun tarihinin tartışmasız en ihtişamlı dönemini de kapatan bir süper yıldızdan…

ATP seviyesinde profesyonelliği 1998 yılında başladıysa da birçoğumuzun hayatına 2001 Wimbledon’da idolü Pete Sampras’I elediği dördüncü tur maçıyla giren Roger Federer o günden sonra da bir daha gündemimizden çıkmadı. 2003 yılında kazandığı ilk Wimbledon’dan sonra 2006-2009 arası tüm erkekler tenisini rakipsiz şekilde domine edişi de hâlâ akıllarda. Yine 2009 yılında kariyerindeki eksik parça olan Roland Garros’u kazanarak kariyer Grand Slam’ini tamamlamış ve bunu yapabilen az sayıda elit tenisçi arasına ismini yazdırmıştı. Ezeli rakibi ebedi dostu Rafael Nadal ile 2000’lerin ortasında başlayan ve tenis tarihinin en büyük ve en popüler rekabeti haline gelen dev kapışmasını nasıl es geçebiliriz? Ya da 2010’dan sonra bu ikiliye önce ayak diremeye başlayıp sonrasında yerlerini alan Novak Djokovic ile olan tarihe geçmiş mücadelelerini… Kuşkusuz sonrasını da uzun uzadıya anlatabilirim ancak bu yazının konusu Federer’in kariyer özeti, kortta kazandıkları ya da ödülleri, kupaları olsun istemiyorum. Çünkü az evvel de belirttiğim üzere Roger Federer isminin tenis sporuna kattıkları ya da bu oyun üzerindeki etkisi kupalardan veya rakamlardan farklı bir noktada duruyor.

roger federer'in son maçı

İlk olarak Roger Federer öncesi dönemde tenisçiler genellikle sert kort oyuncuları, toprak kort oyuncuları ve çim kort spesyalistleri şeklinde ayrılırdı. Tarih boyunca zaman zaman yıldız tenisçilerin farklı zeminlerde etkili olduğu da görülebiliyordu ama genellikle oyuncular takvim yıllarının bir kısmında kendilerini nadasa bırakmayı, kendilerine uygun olmayan turnuvaları pas geçmeyi veya büyük hedefler koymamayı düşünebilirdi. Roger Federer özellikle 2005 yılından sonra yıl içindeki her turnuva ve her zeminde öyle dominant performanslar gösterdi ki tenisin bir takvim yılı boyunca rekabetçi oynanabileceğini fikrinin öncülerinden oldu. Kariyerinin zirvesi olarak gösterilebilecek 2004-2012 aralığında çim ve sert kortu tamamen domine ederken, tüm zamanların en büyük toprak oyuncusu Rafael Nadal’a denk gelmesine rağmen dünyanın en iyi toprakçılarından biri olarak kalmayı başardı. Eski dünya 1 numarası ve sekiz kez grand slam şampiyonu ABD’li efsane tenisçi Jimmy Connors’ın ‘’ Teniste ya toprak kort oyuncusu ya çim kort oyuncusu ya sert kort oyuncusu olursunuz. Ya da Roger Federer…’’ sözü aslında konuyu net şekilde özetliyor.

Bunun yanında Roger Federer tenisin çok daha geniş kitlelere yayılması, daha fazla insan tarafından seyredilmesi, oynanması ve benimsenmesinde büyük rol oynadı. Kort içi ve kort dışında ortaya çıkardığı ikonik duruş, onu arkasındaki jenerasyonları en çok etkileyen isim yaptı. Bugün 1990-2005 arasında doğan aktif tenisçilerin büyük bir çoğunluğunun odasında posterleri, tişörtlerinde imzası, hafızalarında olağanüstü vuruşları var.

roger federer

Tüm bunların yanında Roger Federer tenisi her zaman muazzam bir estetikle oynadı. Kort içerisindeki hızı, oyun zekası, vuruş çeşitliliği ve akıcı stili onu çoğu zaman geçmişteki oyunculardan ya da dönemdaşlarından ayırdı. Özellikle oyunun çok hızlandığı, çok daha güç odaklı hale geldiği ve evrimleştiği Milenyum başında ortaya çıkıp 20 yıl boyunca bu geçmişten esintiler de taşıyan oyunu hâlâ yürürlükte tutarak başarıya gidebilmesi kuşkusuz olağanüstü kariyerinin en etkileyici satır başlarından biri. Başlarken belirttiğim gibi Federer kortta bazen öyle süzülür, öyle vuruşlar yapar ve öyle acayip vuruşları düşünüp uygulamaya koyar ki o estetik ve ahenk sizi bir bale gösterisi izliyormuş hissine sürükler. Uzun süre rakamlarla da desteklediği eşsizliği büyük rakipleri Rafael Nadal ve Novak Djokovic tarafından önce yakalanıp sonra geçilse de Federer’in korta bıraktığı estetik mirasın farklı bir yerde sonsuza dek duracağı kesin.

2022 Laver Kupası ile aramızdan sadece büyük bir oyuncu, başarılı bir tenisçi ya da ilham verici bir sporcu ayrılmıyor. Roger Federer tenis kortlarında kazanmaya başladığı sevgi ve saygınlığı yıllar içerisinde hayatının her alanında o kadar güzel inşa etti ve kendisini öyle iyi bir yerde konumlandırdı ki dünyanın neresine giderse gitsin sadece büyük bir sevgi ve saygı gördü. Dünyanın hangi köşesinde hangi şehirde korta çıkarsa çıksın hep desteklendi, antrenmanlarını izleyebilmek için bile kortların önünde uzun kuyruklar oluştu, spor dünyasının en saygın ve en sözü geçen figürlerinden biri oldu. Aslında böyle sporcular bir noktadan sonra kendilerini var eden sporun önüne geçerek sporlar ötesi figürlere dönüşür. Mesela Michael Jordan kimileri için basketboldan büyüktür, çoğu Arjantinli için Maradona futbolun önündedir, Brezilyanın birçok köşesinde Ayrton Senna Formula 1’den daha şöhretlidir. Roger Federer de profesyonel olarak son kez tenis topuna vurmaya hazırlanırken, kendisini var eden sporun ötesine geçebilmenin gururunu yaşayan şanslı azınlık arasında. Tanrı Kral’ı korusun…

Erman Yaşar

Erman Yaşar

Spor spikeri, Socrates yazarı ve programcısı. 2009 yılından bugüne birçok spor dalını anlattı, üzerine konuştu. Spor medyasının farklı köşelerinde yazıp çiziyor. Özellikle futbol ve tenis aşığı.

Tüm yazılarına göz at (2)
SAYFA BAŞINA DÖN

ÖNE ÇIKANLAR

MAC+
KULÜP VE STÜDYOLAR