SPOR

Grand Slam Track: Michael Johnson’ın Dev Hayali

Tarihin en büyük atletlerinden, dört kez olimpiyat şampiyonu sprinter Michael Johnson, 90’lı yıllardan beri hayalini kurduğu organizasyona nihayet bu sezon kavuştu.

6 Mayıs 2025 4 dk
Grand Slam Track: Michael Johnson’ın Dev Hayali

Otuz Yıllık Hayal

Spor yatırımlarının artması ve markaların sponsorluk bütçelerinin devasa boyutlara çıkmasıyla birlikte, hemen her spor ciddi biçimde büyüme fırsatı buldu. Her ne kadar olimpiyatın, hatta tüm sporarın temeli olsa da, atletizm bu büyümeyi geç yakalayan sporlardan biri. 

Diamond League sayesinde bir atletizm sezonundan bahsedebilir gelmiş olabilirz, ancak salon ve açık alan şampiyonaları ile olimpiyat oyunları hala atletizmin ana odağı. Şüphesiz bunda diğer sporlarla kıyas dahi kabul etmeyecek kadar dar gözüken ödül havuzlarının ve marka sponsorlukları dışında hatrı sayılır miktarda para kazanamamanın etkisi büyük.

1990’lı yıllarda bu durum büyük efsane Michael Johnson’ı da rahatsız etmiş. Stadyuma girdiği anda süperstar gibi karşılanan başta sprinterler olmak üzere atletlerin diğer sporlardaki kadar para kazanamaması, sabit, her yıl belli bir ayda başlayıp, belli bir aya kadar devam eden bir lig sezonunun olmaması ve atletizmin potansiyelinin değerlendirilememesi, Johnson’ı ciddi düşüncelere sevk etmiş. Kariyeri süresince nadasa bıraktığı ama yer yer etrafıyla paylaştığı bir atletizm ligi kurma düşüncesini nihayet yakın dönemde bulduğu yatırımcılar ve sponsorlarla ciddiyete döken Michael Johnson, 2024’ün sonunda duyurduğu Grand Slam Track’i nihayet Nisan 2025’te başlattı.

Michael Johnson

Farklı Bir Format

4 Nisan’da, atletizmde açık hava yarışları için oldukça erken sayılabilecek bir tarihte başlayıp, Haziran sonunda bitecek bu yeni atletizm ligi, özellikle sporcu seçimi ve formatıyla da oldukça farklı bir yerde duruyor. Ligde yarışması için kontrat altına alınan büyük yıldızlar (Racer) ve onlara meydan okuyan sporcular (Challenger) olarak ikiye bölünen sporcu listesi, kadınlarda ve erkekler altı ayrı kategoriye ayrılıyor; Kısa Sprint (100 ve 200 metre), Kısa Engel (110 ve 100 metre), Uzun Sprint (200 ve 400 metre), Uzun Engel (400 engel ve 400 metre), Kısa Mesafe (800 ve 1500 metre) ve Uzun Mesafe (3000 ve 5000 metre).

Her sporcu, kendi kategorisindeki iki yarışta da yarışıp, aldığı sıraya göre bir puana sahip oluyor. Yarışları kazananın 12, son sırada tamamlayan isminse 1 puan aldığı formatta, iki yarış sonunda en fazla puanı toplayan sporcu kategorinin şampiyonu ilan ediliyor ve 100.000 dolarlık ödülün sahibi oluyor. Bir başka deyişle, 2025 sezonunda dört ayağı (Kingston, Miami, Philadelphia ve Los Angeles) bulunan Grand Slam Track’te sporcular yalnızca sekiz yarış sonunda 400.000 dolarlık bir ödülün sahibi olabilecekler, ki atletizm için bu devasa bir ödül miktarı.

Grand Slam Track

İlk sezon olması itibariyle henüz oturmamış gibi görünen, kağıt üstünde fena durmasa da yayına pek de iyi yansımayan birçok nokta var. Örneğin sezonun açılışını sprint dünyasının mabedi sayılabilecek Kingston, Jamaika’daki Ulusal Atletizm Stadyumu’nda yapmak çok iyi bir fikir gibi gözükse de, bu kadar büyük bir organizasyonun açılış yarışlarının boş tribünler önünde yapılmış olması, görece olumsuz bir etki yarattı. Yine sportif verilerin artık aksiyondan daha önemli hale geldiği günümüzde, organizasyonun resmi sitesinin henüz canlı sonuç paylaşımı yapamaması, veriden çok görselliğe önem vermesi yine bir başka sorun. Bir diğer eleştiri de, kurulan bu yeni “atletizm” liginin saha oyunlarına yer vermemiş olması. Bunu da Michael Johnson “Saha oyunları ve koşular aynı anda olduğunda her iki müsabakanın da tam olarak seyirciye aktarılması mümkün olmuyor. Dolasıyla bir tercih yapmak zorundaydık” diyerek açıklıyor.

Fakat tüm eleştirileri bir kenara bırakırsak, yeni başlayan ve büyük ölçüde kervanı yolda düzme ihtimali olan bir organizasyonun biletini hemen ilk hafta sonundan kesmek pek de doğru olmaz.

Grand Slam Track, hem ödül miktarıyla, hem de daha ilk sezonu için 13 dünya ve olimpiyat şampiyonunu yarışmaya ikna etmesiyle ciddi biçimde dikkat çekti. Hatır sayılır ödül miktarının yanı sıra, hedefi yüksek sporcuların kendilerini büyük rakiplere karşı test edebilme imkanı bulması, yıllar içinde büyüme ihitmali oldukça yüksek bu organizasyonun “ilk şampiyonu” apoletini taşıma imkanı ve özellikle de meydan okuyan sporcuların kendilerini hem milli takımlara, hem de sponsorlara gösterme imkanı bulması, Michael Johnson’ın hayaline farklı boyutlar katıyor. 

Şüphesiz sporcuların sezon planlarını değiştiren bir durum da var. Ocak-Mart arası salonda yarışan, sezon içinde ya yazın başındaki bir Avrupa Şampiyonası’na, ya da bu sezon olduğu gibi Eylül ayında gerçekleşecek Dünya Atletizm Şampiyonası’na hazırlanan atletler, kendilerini Nisan’ın başında bir anda hazır etmek zorunda kaldılar. Fiziksel alışkanlıkları ve antrenman geleneklerini düşünecek olursak, sporcuların salon sezonu sonrası Nisan’ın hemen başında bu kadar ciddi bir forma girmek zorunda olması birçok soruyu ve sorunu da beraberinde getiriyor. Özellikle hedefi Eylül’de Tokyo’da düzenlenecek dünya şampiyonası olan birçok ismin performans tavanını erkene çekmesi hem Tokyo’daki hedeflerinden uzaklaşması anlamına gelebilir, hem de şüphesiz sezonun uzaması ve yarış miktarının artması, beraberinde sakatlık risklerini artırabilir. Yani artık sezonun kurgulanması ve planlamanın yapılması farklı bir boyun kazanmış durumda.

Atletizmin tek büyük ligi Diamond League’in artık yeni bir rakibi var. Grand Slam Track’in kurucusu Michael Johnson’ın birçok atletin idolü olduğunu da düşünecek olursak, ona ait bir atletizm organizasyonunda, ciddi rakiplere karşı yarışıp şampiyonluk yaşama fikri de, ağız sulandırıcı ödül miktarı da bu yeni ligin büyüme ihtimalinin hiç de fena olmadığını gösteriyor.

Michael Johnson
Ozan Can Sülüm

Ozan Can Sülüm

1997’de hentbol oynamaya, 2009 yılında spor medyasında çalışmaya, 2013 Şubat ayında da uzun mesafe koşmaya başladı. Sporu ya yapıyor, ya izliyor, ya yazıyor ya da yayınını yapıyor. Hayatı spordan ibaret.

Tüm yazılarına göz at (10)
SAYFA BAŞINA DÖN

ÖNE ÇIKANLAR

MAC+
KULÜP VE STÜDYOLAR