Harvey Esajas: Sirkten San Siro’ya
Efsane Milan kadrosunu bilirsiniz değil mi? Hani 2000’lerin başında Shevchenko’lu, Maldini’li, Pirlo’lu, Kaka’lı… Kenarda Ancelotti, finaller ve kupalar… İşte bu kadroda neredeyse hiç kimsenin bilmediği ama hikâye bazında belki de hepsinden önde olan bir oyuncu daha vardı; bugün Harvey Esajas’ın serüvenini okuyacaksınız.

Surinamlı bir ailenin çocuğu olan Harvey, 1974 yılında Amsterdam’da doğdu. Kötü bir arkadaş çevresiyle, şehrin belalı sokaklarında büyüdü. Ama o diğerleri gibi değildi, kendini bataklıktan nasıl kurtarabileceğini biliyordu. Bir iki yerel kulübün ardından önce Ajax, sonrasında da Belçika devi Anderlecht’in tedrisatından geçti. İri yarı, sağlam yapılı, sol ayaklı bir gençti. Hollanda’nın köklü kulüplerinden Feyenoord, 1993 yazında onu bu yüzden kadrosuna kattı. İlk profesyonel maçında Ajax filelerini havalandıran Harvey, kendisini muhteşem bir geleceğin beklediğinden emindi. Ancak nedendir bilinmez, Feyenoord’daki iki sezonunda da teknik direktörlerinin ana tercihi olmadı ve oynadığı maç sayısı bir elin parmaklarını geçmedi.

Rotterdam’da kendine forma şansı bulamayacağını anlayınca bir başka Eredivisie takımı Groningen’e transfer oldu. Ancak yeşil beyazlı takımın ligi 10. sırada bitirdiği 1996-97 sezonunda yine düzenli olarak forma giyememişti. Doksanlar futbolunda 23 yaş hâlâ genç sayılırdı. Harvey, “Eredivisie bana nasip olmayacak” diyerek bir alt ligde mücadele eden Cambuur’ün yolunu tuttu. Takımı başarılı bir sezonun ardından play-off sonucu Eredivisie’ye yükselse de Harvey bir dakika bile forma giymemişti. Sonraki sezon, aynı ligde oynayan Dordrecht’te şansını deneyen Esajas, burada da üç beş maçtan fazla oynamayınca 1998-99 sezonunun devre arasında tası tarağı toplayıp Hollanda’yı terk etti. Bu kararın, bir gün ona hangi kapıları açacağını kim bilebilirdi ki…
Harvey, Avrupa’da kendisine kulüp aramaya başlamıştı. Bir dizi telefon trafiği ve deneme antrenmanından sonra imdadına Real Madrid’in B takımı yetişti. Burada kendini gösterse bile 25 yaşında Real Madrid A takımına çıkamazdı belki ama hiç olmazsa orta sıra bir La Liga takımının ilgisini çekebilirdi. Fakat öyle olmadı. Real Madrid onu doğrudan Mostoles diye yerel bir Madrid kulübüne kiraladı. Burada altı ayda 10 maça çıktıktan sonra ise yazın bonservisiyle Zamora Futbol Kulübü’ne gönderildi.
Kastilya ekibinde iki sezonda yirmi maç oynayabilen Esajas, tüm bu nafile koşturmalardan bıkıp 2001 yılında kramponlarını asma kararı aldı. Yaşı 27 olmuştu ve geleceğine dair en ufak bir fikri yoktu. En iyi yaptığını düşündüğü işte çuvallayınca, nasıl bir yol çizerdi ki insan kendine?

Geçimini sağlayabilmek için Madrid’de bir sirkin kurulumunda ve toparlanmasında görev alıyordu. Ertesi sene ise bir restoranda çalışmaya başladı. Onunla aynı yaştaki meslektaşları milyonlarca euro kazanıp şöhretin doruklarını tadarken o bulaşıkçılık yapıyordu. Yüz kilo olmuştu ve otuz yaşına basmıştı. Bir gün restorana tıpkı onun gibi Amsterdam’da büyümüş, Ajax altyapısında oynamış ve Surinam kökenli bir adam geldi. Bu kişi, eski dostu Clarence Seedorf’tu. Biraz lafladıktan sonra arkadaşının hali Clarence’a dert olmuştu. Tüm yaşadıklarına rağmen futbola beslediği aşkın henüz bitmediği her halinden belliydi. Seedorf bir ara cebinden telefonunu çıkardı ve teknik direktörü Carlo Ancelotti’yi arayarak şu soruyu sordu: “Sana bedava savunmacı buldum, düşünür müsün?”

Harvey Esajas, 2004 baharında Milanello’nun yolunu tuttu. Ancelotti, Seedorf’un telefonda bahsettiği bu kilolu adamı karşısında görünce, hevesli tavrından çok etkilenerek tesislerde idman yapmasına izin verdi. Dünya futbolunun en büyük kulüplerinden birinden böyle bir şans yakalayan Esajas, üç ayda 85 kiloya düştü ve bu sürede idmanlarda teknik ekibin gözüne girmeyi başararak bir yıllık sözleşmeyi kaptı.
Hollandalı genç adam, İspanya’da bulaşık yıkarken kendini bir anda AC Milan’ın 30 numaralı futbolcusu olarak buluvermişti. Maldini, Pirlo, Kaka, Shevchenko gibi yıldızlarla aynı amaç uğruna ter döküyordu. İşi hiç kolay değildi, zira takımda her pozisyonun en az iki tane starı vardı. O ise sadece çalışıyor, günlerini futbolla geçiriyor, dönen talihinin tadını çıkarıyordu. Nihayet emeklerinin ve çektiği ıstırapların karşılığını 2005 yılının Ocak ayında, San Siro’daki bir kupa maçında aldı. Palermo karşılaşmasının 87. dakikasında Massimo Ambrosini’nin oyuna giren Esajas, uzatmalar dahil altı dakikalık Milan kariyerine, sol kanattan bindirip dönemin yıldız forvetlerinden Jon Dahl Tomasson’a yüzde yüz gollük bir pas sığdırmayı dahi başarmıştı. (Her ne kadar Tomasson topu kaleciye nişanlasa da…)
Son düdük çaldığında Esajas, ona bu unutulmaz fırsatın kapısını açan Seedorf’u kucaklamış, futbolun en görkemli arenalarından birinin tribünlerini doya doya selamlamıştı.
Bu, Harvey Esajas’ın Milan formasıyla ilk ve son maçıydı. Dile kolay gelen bu altı dakika için neredeyse bütün hayatını oradan oraya sürüklenerek geçiren Esajas’a bu yeterdi. Bir sene önce tencereye basıp bileğini sakatladığı için çalıştığı restoranın patronundan azar işiten 30 yaşında bir adamın ismini tüm San Siro haykırmıştı, daha ne? Don Carlo, son bir kıyak yaparak onu 2005 yılında Liverpool ile oynanan efsanevi Şampiyonlar Ligi Finali için İstanbul’un yolunu tutan kafileye dahil etmişti.

Milan ile sözleşmesi bittikten sonra Harvey, Serie C’de mücadele eden Legnano ve Lecco kulüplerine transfer oldu. Bu kulüplerde de doğru düzgün forma şansı bulamadı ve 2006 yılında futbol yaşamını sonlandırdı. Şimdilerde sakin yaşantısına devam ediyor. Ara ara kendisiyle söyleşi yapmaya gelen gazetecilere, kolunda Şampiyonlar Ligi logosu, sırtında ismi bulunan 30 numaralı kırmızı siyah çubuklu formayı gösteriyor ve gülümsemesini gizleyemiyor. Çünkü dibe vurduktan sonra hayatın ona yaşattığı mucizelere şükretmediği bir tek günü yok.
ÖNE ÇIKANLAR

Kilo kontrolü, sağlıklı yaşam tarzının sürdürülmesi için kritik bir unsurdur. Kiloyu dengelemek; genetik yapı, yaş, cinsiyet, yaşam biçimi ve çevresel etkenler gibi birçok faktörden etkilenir. Bu noktalar bazen kilo yönetimini zorlaştırsa da dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite, sağlığı desteklemek ve kilo …

Hemen hemen herkesin günlük yaşamında karşılaştığı sürekli açlık hissi, neden kaynaklandığını tam olarak anlamakta zorlanılan bir durumdur. Gün boyunca düzenli öğünler tüketmenize rağmen açlık hissetmeye devam ediyorsanız, bu durumun arkasında birden fazla neden olabilir. Vücudun açlık sinyallerini tetikleyen …

İnsanlık, yüzyıllardır gençliği ve sağlığı korumanın sırlarını arar durur. Günümüzde bu arayış, bilimsel araştırmalar ve teknolojik gelişmeler sayesinde hiç olmadığı kadar ileri bir noktaya ulaşmıştır. Harvard Üniversitesi’nde genetik profesörü olan Dr. David Sinclair, yaşlanma sürecini anlamak ve yavaş…