Değişim Sancısı

15 yıl, 186 maç. Uzun yıllardır Uruguay’ın başında yer alan Oscar Tabarez’in ayrılışından sonra göreve kimin geleceği büyük bir merak konusuydu. Hem ulusal hem de uluslararası alanda doğru işler yapan bir ülke futbolu söz konusu olunca tercihin altı dolu olmalıydı. Hem kulüp bazında hem de milli takımlarda alt yaş turnuvalarının her zaman en potansiyelli ekiplerinin başında gelen Uruguay, bu potansiyele yarışmacı bir kimlik katmayı da başardı. Son olarak Ekvador’da düzenlenen Conmebol Libertadores U-20’de Penarol ile pek çok açıdan mucizevi bir zafere ulaşan Uruguaylılar, Dünya Kupası’na ise karışık duygular ile geliyor.

Söz konusu Dünya Kupası olunca her zaman renk katmanın ötesinde bir kimliğe sahip olan Uruguay, 2010’lu yıllardaki başarılı iskeletine veda etmeye hazırlanıyor. Kaptan Diego Godin’in son yıllarda düşen performansı, efsanevi forvet ikilisi Luis Suarez ve Edinson Cavani için de geçerli. Son on yılda son derece başarılı şekilde yaptıkları jenerasyon geçişleri bu kez başlarına dert olabilir. Aslında kadroya isim isim bakıldığı zaman kalite standardından hiçbir şey kaybetmeyen Uruguay, yaşlanan efsanelerinin performansına bel bağlamaktan tam anlamıyla kurtulabilmiş değil. Genel hatlarıyla baktığımızda Uruguay’ın yine yıldızlarla dolu bir kadrosu mevcut. 2018’deki kadar herkesin hazır ve formda olduğu bir takım değiller ancak o günden farklı olarak Valverde’nin Real Madrid’in neredeyse değişilmez bir parçası olduğu da kesin.

İlk değişim kalede yaşandı. 2010 Dünya Kupası’ndan beri değişmeyen Fernando Muslera gerçeği yerine Sergio Rochet’in ilk on birde başlaması hemen hemen kesin gibi. Alonso’nun elemelerdeki dört maçta da formayı ona vermesi bunun en somut örneği. Bir dönem Sivasspor’da forma şansı bulamayan Rochet’in kaderi 2020 ve 2021’de Uruguay’ın en iyi kalecisi seçilmesiyle değişti. 2022’de 11 maç gol yemeyerek kırdığı rekor ise yerini sağlamlaştırmasına yetti. Savunma hattında ise işler biraz daha farklı.

Diego Lugano’dan aldığı kaptanlık görevine devam eden Diego Godin, artık eski performansından çok uzak bir görüntü sergiliyor. Milli takımdaki yerini henüz kaybetmiş değil ancak Inter sonrası gittiği Cagliari, Atletico Mineiro ve Velez Sarsfield maceralarında hem çok az oynayabildi hem de ilerleyen yaşının etkileri hissedilmeye başlandı. Jose Maria Gimenez’in yeri sağlam ancak Ronald Araujo’nun sakatlığı ve Sporting kaptanı Sebastian Coates’in milli takımda bir türlü ilk tercih olamayışı derken forma yine kaptan Godin’de kalacak. Sol bekte iki Serie A oyuncusu mevcut. Matias Vina, Nacional ve Palmeiras performansları ile Roma transferini yaptı ancak beklentileri tam anlamıyla karşılayıp karşılamadığı şüpheli. Forma rekabetine gireceği isim ise Napoli’ye gelmesiyle adından daha sık söz ettiren Mathias Olivera’dan başkası değil. Form düzeyine bakılırsa sol bekte Olivera’yı görmemiz muhtemel. Elemelerde Araujo’yu sağ bek oynatan Alonso, bu kez mecburi bir tercih ile formayı Guillermo Varela’ya verecektir. Damian Suarez yerine sürpriz bir şekilde çağırılan Jose Luis Rodriguez ve efsanevi jenerasyonun önemli parçalarından Martin Caceres de sağ bek için Alonso’nun alternatifleri olacak.

Orta saha rotasyonunda Uruguay kadar çeşitliliğe sahip pek az takım olsa gerek. Durdurulamayan yükselişiyle takımın en önemli yıldızı olarak gözüken Federico Valverde’ye eşlik edecek pek çok isim mevcut. Valverde gibi yeri sağlam olan Rodrigo Bentancur ve Lucas Torreira’nın merkezi üçlemesi neredeyse kesin. 2018 Rusya’da gösterdiği performansla Arsenal’in yolunu tutan Torreira, kısa bir bocalama sonrası ülkemize geldi ve Galatasaray formasıyla çıktığı ilk maçtan beri herkesin beğenisini kazandı. Bu isimleri Matias Vecino gibi yine çok kaliteli bir isim yedeklerken, Sporting’de gösterdiği performansla çıkışını sürdüren Manuel Ugarte de forma şansı bekleyecek.

Orta sahanın ofansif yönlü pozisyonu için Giorgian De Arrascaeta ön planda. Flamengo ile kazandığı ikinci Copa Libertadores zaferi ile özgüveni fazlasıyla yerinde olan on numara, ligdeki son üç maçı kaçırdığı sakatlığı yüzünden ufak bir sorun yaşayabilir. Onun arkasında forma bekleyen Nicolas De La Cruz ise son derece hazır durumda. Uruguay U-20 kaptanı olarak sergilediği futbolla River Plate’e transfer olan genç on numaranın hala Avrupa’ya transfer yapmamış olması şaşırtıcı. Milli takım için eskisine göre çok daha önemli bir silah haline geldiği bir gerçek ve oyuna sonradan dahil olması bile kendisini göstermesine yetecektir. Facundo Pellistri ise şans bulması halinde Uruguay adına turnuvanın sürprizi olabilir.

Hücum hattı her zamanki gibi güçlü isimler barındırıyor. Suarez – Cavani ikilisinin yıllardır taşıdığı mirası devralmaya hazırlanan Darwin Nunez’in ilk on birde olması, ona Suarez’in eşlik etmesi, Cavani’nin ise bu kez yedek kalması bekleniyor. Suarez ülkesine döndü ancak performansından bir şey kaybetmiş değil. Elemelerde takımını sırtlaması ve Nacional ile gelen şampiyonluk bunun en güzel örneği. 4-4-2, 4-3-1-2 ya da 4-3-3 oynamaları fark etmeksizin ileride Nunez ve Suarez ikilisini göreceğiz. Cavani’nin ufak bir sakatlığı da var ancak Paris Saint-Germain’den ayrıldığından beri eski günlerinden çok uzakta. Yine de son on yılda olduğu gibi Uruguay denince akla gelen ilk isimlerden biri ve yedekten oyuna girdiğinde bile sahada olması takıma güç katacaktır. Pellistri gibi sahada olduğu sürece dikkat edilmesi gereken isim ise Agustin Canobbio. Penarol’deki çıkışının ardından transfer olduğu Atletico Paranaense’de Copa Libertadores finali gördü ve patlayıcı hızıyla dikkat çekiyor.

Tabii tüm bu derinlik ve kaliteye rağmen, Uruguay için Güney Kore maçında ortaya çıkan tablo hiç iç açıcı değil. İlk on birde Caceres ve Vecino sürprizleri kesinlikle sonuç vermedi. Sol bekte Olivera da ilerleyen maçlarda yerini Vina’ya kaybedebilir. Godin sahadaydı ve kornerde vurduğu kafa direkten döndü; belki de Uruguay’ın yakaladığı en net fırsat da bu oldu. Alonso fikirlerini sahaya ne kadar yansıttı tartışılır ancak oynanan futbolun Tabarez döneminden farklı olmadığı, belki daha da kötü olduğunu söyleyebiliriz. Portekiz ve Gana maçlarında da herhangi bir gelişme gösterilmemesi halinde Alonso dönemi pek uzun sürmeyebilir. Yaratıcı oyuncuların yedek kulübesine hapsolması pekala büyük bir sorun.

Socrates’e dair daha fazla yazı ve içerik için Socrates Dergi websitesini ziyaret edebilirsiniz.