Eurolegue Final Four 2025 Abu Dhabi: Geçmişten Kalan Hesaplar

Fenerbahçe Beko-Panathinaikos: Yine Yeni Yeniden…

Türk basketbolunda tansiyonun düşmediği eşleşmelerde başaktörler belliydi: Fenerbahçe ve Ergin Ataman. Taraflar Türkiye, Vitoria, Atina ve Berlin’in ardından bu kez Abu Dabi’de kozlarını paylaşacak.

Geçtiğimiz sezon ortasında İstanbul’a tek yön bilet alan Sarunas Jasikevicius, Haziran ayı geldiğinde herkesten geçer not almıştı ancak onun için sınav yeni başlıyordu. Zira önemli olan kendi kadrosuyla ne yapacağıydı. Jasikevicius koçluk kariyerinde 10 yılı bile tamamladı ama EuroLeague’de size yüksek bir başarı tavanını her hâlükârda vadediyor. Fenerbahçe’nin, Panathinaikos’un aksine ‘Post Obradovic’ dönemini daha kısa sürede atlatmasının başlıca sebeplerinden biri de kendisi. Kısacası, Jasikevicius ile normal sezonun devamını hayal edebilirsiniz fakat Litvanyalının Final Four karnesi halen alay konusu. 5 Final Four’da yalnızca bir kez final oynadı. Abu Dabi’de önemli mental bariyeri aşmak için takımıyla parkede yer alacak. Fenerbahçe’nin kadrosuna da baktığımızda, EuroLeague şampiyonluğu yaşamış yalnızca iki oyuncu bulunuyor: Sertaç Şanlı ve Melih Mahmutoğlu. Sadece koç için değil oyuncu ekibi için de önemli bir mental test var.

Sezonun hikâyesinde ise Sarı-Lacivertliler, 2025’e adım atana kadar Jasikevicius’un istediği basketbolu oturtmakta zorlandı. Hakkaniyetli davranmak gerekirse; yazın Calathes’i, sezon başında Wilbekin’i kaybeden takımda uzun rotasyonunda da soru işareti vardı. Samanic’in sessiz vedası sonrası Boban ve Birch hamleleri ile takımın yapısında değişiklikler oldu. Ocak ayıyla beraber parkede iyice kısalan ancak fiziksel defoları olmayan bir görüntü çizdi Fenerbahçe. Savunma vidaları sıkılınca rakipleri açık sahada cezalandıran, yarı sahada ise şutör uzunların elde bulunmasıyla beş dışarıda oynayabilen Fenerbahçe’ye antitez üretmek güçleşti. Karşı hamle geldiğinde ise Jasikevicius’un elindeki farklı oyuncu profillerin bulunmasıyla bir sonraki hamleyi yapması daha kolaydı. Özellikle kısa ve forvet rotasyonunda birbirinden farklı yetenek setlerine olan oyuncularla savunmada eşleşmesi zor bir takıma dönüştü Fenerbahçe. Play-off döneminde ise ligin flaş ekibi Paris’i üç maçta eledi.

Panathinaikos ise son şampiyon apoletini göğsünde taşıyarak girdiği sezonda geçen sezonun gerisinde bir performans gösterdi. Yaz döneminde yapılan hamlelere rağmen Panathinaikos, sezon boyunca Nunn’ın eline bakan bir görüntüdeydi. Sloukas’ın ilerleyen yaşı, Lessort’un talihsiz sakatlığı ve yeni transferlerin istenen katkıyı veremediği denklemde Panathinaikos kadro kalitesiyle play-off biletini aldı. Efes serisinde ise yine bildikleri en iyi şeyi yaptılar ve seriyi zaman zaman sahanın dışına çıkardılar. Dimitris Giannakopoulos’un korkusuz story’leri ve gelen cezaları umursamayan tavrı seriden akılda kalanlardı. Takımın iki lideri Kendrick Nunn ve Kostas Sloukas’ın sahneye çıkmadığı maçlarda sazı eline tamamlayıcı parçalar aldı. Efes serisinin son maçında ise Panathinaikos geçen sezon nasıl şampiyon olduğunu hatırladı. Zira Lessort olmasa bile Panathinaikos halen ligin en iyi savunma takımlarından biriydi.

Abu Dabi sadece bu iki takımın değil birçok bireysel rekabete de ev sahipliği yapacak. Jasikevicius, Ataman’a karşı 6 maçtır kazanamıyor. Geçen sezon Baldwin ile Nunn’ın atışması herkesin hafızasında. Bunların yanında Ergin Ataman-Fenerbahçe rekabetinde de yeni bir perde açılıyor. Tabii ki iki ayrı oyun felsefesi de cepte duruyor. EuroLeague’de her zaman bir oyun ‘pattern’i yaratılır ve kıtayı etkisine alır. Sonrasında yenisi gelir ve takımlar bu kez onu izler. Ergin Ataman’ın Efes’te yarattığı pattern halen takımların şiar edindiği yapı. Jasikevicius ise bu sezon elinde birbirinden farklı lezzetlerle pozisyonsuz basketbolu inşa etti. Ezcümle, 23 Mayıs’ta birçok zıtlık karşısındakine üstünlük sağlamak için parkede olacak. Gerilimi bol, tansiyon yüksek bir maç izleyeceğimize şüphe yok.

Olimpiakos-Monaco: Eski Dostum Tankla Gelmiş

Monaco, dört yıllık EuroLeague macerasında iki kere Olimpiakos’a kaybederek sezonu noktalamıştı. Belki de üçüncüsü yolda ancak bu kez intikam için yanlarına Pire’nin çok yakından tanıdığı birini aldılar. Eski dost… Vassilis Spanoulis.

Olimpiakos, geçen sezon ezeli rakibi Panathinaikos gibi 10 yılı aşan şampiyonluk hasretini bitirmek için sahada olacak. Bartzokas ve ekibi EuroLeague’in aktif en uzun Final Four serisine sahip olsa da son adımı atmakta epey güçlük çekiyor. Pire ekibinin en göze batan özelliği güçlü takım olgusu. Her ne kadar Walkup gibi yarı sahada ayağına topal olan bir oyun kurucu olsa da Olimpiakos, yarı sahada set temposu yüksek bir takım. Topsuz oyunda da maharetleri olan personeller mevcutken yarı sahada krize sürekli girmiyorlar. Pire ekibi için en büyük endişe, sadık kaldıkları A planına antitez üretildiğinde reaksiyon hızları çok yavaş oluyor. Geçtiğimiz sezonlarda takımın eksiği düzen dışı skor üretecek oyuncuydu. Yazın bu noksanlığa göre birçok transfer yapıldı. Sezona soru işaretleriyle başlasa da kısa sürede diğer takımlardan kolayca ayrıştı. Play-off serisinde Real Madrid’i 3-1 ile geçmelerine rağmen serinin hikâyesinde hep hakemler vardı.

Monaco ise Sasa Obradovic ile EuroLeague’de sezona fena başlamasa da erken bir veda kapıdaydı. Aslında bu yol ayrımı başarısızlıktan ziyade yarınları düşünerek alınmış karardı. Zira Obradovic ile bu takımın tabanı çok yüksek değildi. Sezon ortasında takımın başına Vassilis Spanoulis geçti. Değişimin pozitif etkisi Monaco’ya yansısa da çok istikrarlı bir sezon geçirmediler. Play-off serisinde eksik Barcelona’ya karşı geçer not almadılar ancak Final Four biletini ceplerine koydular.

Final Four’a giderken yine akıllardaki tek bir soru var: Birincilik laneti bitecek mi? Bu lanet son bulmazsa bile ilginç bir seri bitecek. Lig formatına geçildiğinden beri ya Real Madrid ya da normal sezon sonrasında Real Madrid’i eleyen takım şampiyon oldu. Olimpiakos 100. yılında ya vezir ya da rezil olacak…